İbrahim Hakkı Gündoğdu

"Halk"a önem verme dönemi

Advert

İç İşleri Bakanı: “81 ilin emniyet müdüründen 74’ü ‘Fetö’cüydü,” diyor.  
Bu ifade çok yönden tahlil ve tenkit edilebilir, çook...  
Biz halk’a dönük yorumlarımızı gündem yapmak istiyoruz: 
Askerin önemli bir kısmı ‘kalkışım’da bulundu. Bunun yanında (öğreniyoruz ki) 74 emniyet müdürü de Fetöcü… Buna rağmen “Kalkışım” başarılı olamadı.  
Peki kim önledi bu kalkışımı?.  
Demek ki: “Halk” önledi, halk, evet halk…  
 
Ordunun içinde direnen kahramanları ve  
polisin içinde halk ile beraber destan yazanları da hesaba katacağız tabii.  
Lakin, bir gerçek ayna gibi ortaya çıkıyor:  
Siz ince eleyip sık dokuyamamışsınız, çok hata yapmışsınız:  
81 ilin 74’ünün emniyet müdürünü kaybetmişsiniz.  
Nice başka yöneticileri de tabii!.  
Bu hiç affedilmeyecek korkunç bir hata.  
 
Düşünün, bir nevi tüm emniyet müdürleri ‘kalkışımcı’ ama polisler onlara rağmen kazandı.  
Birçok komutan ‘kalkışımcı’ ama onlara rağmen asker kazandı.  
Birçok “gizli” etkili yetkili, seçilmiş, atanmış da ‘kalkışımcı’ buna rağmen Cumhurbaşkanı ve Başbakan kazandı.  
Bunca kalkışımcıya ve hükümetin yanıltıcı kadrolaşmasına rağmen (şükürler olsun ki) halk kazandı.  
Evet, şükürler olsun ki halk kazandı.  
 
İmdi:  
Demek ki “Halk Dönemi” gelmiştir.  
Demek ki, devlet bu manada yeniden kendini gözden geçirmelidir.  
Hele hükümet özeleştirisini ‘hiç kıvırmadan’ yapmalıdır.    
Demokrasinin tacı: bilinçli halktır, zaten.  
 
Başta Cumhurbaşkanına, Başbakana ve yetkililere:  
Artık ‘halk’a güvenin. Halk, yolunu çizmiştir. Halk doğru yoldadır.  
Halk hükümetten çok daha güzel ve iyi sağduyu ile işe el koyabilmiştir.   
Halkın sağduyusu kazanmıştır.  
 
Kimdir bu halk? Bu halk Türkiye sınırları içindeki herkestir.  
Hatta bu halk: başka ülkelerdeki Türkiye’yi gönülden seven kazanmamız için yürekten bizlere dua eden herkestir.  
Artık bu halkın: Alevisi- Sunisi yoktur, bu halkın gönül gönüle birlikteliği vardır.  
Bu halkın: Türk- Kürt ayrımı da yoktur, aynı yürekle ve aynı inançla ülkeyi savunma refleksi vardır.  
Bu halkın (zaten) tarih boyunca bilinçli kadim bir duruşu vardı.  
 
Yapılacak olan:  
SİZ YUKARIDAKİLER, sadece halka ‘birlik beraberlik içinde ideal dolu iyi’ mesajlar vermenizdir.  
Halk olarak biz sizden fazla bir şey istemiyoruz.  
Bizi kamplara ayırmayın yeter.  
Bizim moralimizi bozmayın yeter.  
Bizi üvey evlat olarak görmeyin yeter.  
Atayacaklarınızı adalet içinde atayın yeter. 
 
Siz bize ikide bir: Alevi-Sunni, Türk-Kürt demeyin yeter.  
Kolaycılığı seçip bizi siyasallaştırmayın yeter.  
Biz sizin değerinizi biliriz. Siz ülke için proje üretin, gayret edin, çalışın yeter.  
Taraf tutmayın, adil davranın yeter.  
 
Görüyorsunuz ki zaten biz el ele gönül gönüle iç içe iyi komşuluk ilişkileriyle mutlu yaşayıp gidiyoruz.  
Birileri bizim yumuşak karnımızı kaşımadıkça hiçbir yaramız kanamıyor. Kanamaz da…  
Siz kötü niyetli insanları içimize salıvermeyin yeter.  
İçimizdeki kötü niyetlileri seçip ayıklayın yeter.  
Siz işinizi yapıp ayrık otlarını içimizde büyütmeyin yeter.  
 
Biz halk olarak vergimizi de veriyoruz, askerliğimizi de gönüllü yapıyoruz.  
Siz şöyle biraz gayret edin de:  
programlarınızla, projelerinizle, adalet, merhamet ve sevginizle iyi işler yapın yeter.  
Göreceksiniz çağları titretircesine büyüyeceğiz ve dünyaya nice güzel değerler sunacağız.  
Hadi siz, (bırakın artık laf kalabalığını da) görev başına…  

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg