Bizim vatanımız
İbrahim Hakkı Gündoğdu

Bizim vatanımız

Advert

“Edirne’den Van’a kadar benim güzel bir yurdum var.”
Hep böyle ezberlettiler… Dilimizden düşmedi bu türkü.
Gönlümüz hiç de öyle demedi ama. Diyemedi…
Çünkü hemen sınırlarımızın dışında kalan babamız, kardeşimiz, halamız, dayımız, teyzemiz vardı.
Nasıl bir devlet kurduk ki akrabalarımızın çoğu yabancı oldu. Başka devletlerin vatandaşı kaldı. Çok uzun yıllar akrabalarımızı göremeden yaşadık.

Binlerce km uzaktan gelen emperyalist zalimler ülkelerimizi sahiplenme, bölme, sömürme haklarını kendilerinde buldular. Biz de kuzu kuzu boyun eğdik.
Coğrafi Keşifler’den beri dünyayı sömürmenin tadını alan Batılı emperyalistler en büyük engel olarak Osmanlı’yı gördü. Ve tüm planını Osmanlı’yı yıkıp parçalama üzerine kurdu. Nihayet, Birinci Dünya Savaşında da bunu başardı.
Sonra da taktik belli: böl, parçala, yut… Onlar da böldü, parçaladı, yuttu…
Osmanlı sınırları içinde ki aydınlar kendilerine göre direndi. En sonunda bugün kü durum ortaya çıktı.


Biz tarihi: geçmişi yargılamak için değil, ondan iyi dersler çıkarmak için doğrusunu öğrenmeliyiz.
Şunu iyi bilmeliyiz ki; Birinci Dünya Savaşından sonra kurulan hiçbir devlet o halkın ideallerine ve isteklerine göre değildi. Tamamen emperyalistlerin menfaatlerine göre oluşturulmuşlardı.
Mesela: Türiye kurulurken hiçbir öncümüz istekle bu sınırlarımızı onaylamamıştır.
Belki o gün bu kadar başarabilmişler, hatta belki bu kadar becerebilmişler… Ama iyi bilmeliyiz ki hepsinin kafasında bizden koparılan topraklarımızı er geç geri alınabilme hayalleri vardı…

Mustafa Kemal, Selanik doğumlu olacak da güneş batarken batıya doğru bakarak ve doğduğu beldeyi düşünerek acı çekmeyecek öyle mi?.
Bakın açıkça söyleyeyim: bizim başka milletlerin topraklarında gözümüz yoktur… Tabii ki o topraklar başka milletlerinse… Ama o topraklar dün bizimdi ise hele o topraklarda insanlarımız hala varsa o topraklarda bizim sadece gözümüz yoktur, o topraklarda bizim vatanımız vardır. Bir de yeniden kazanmak için yeminimiz vardır.
Biz beceremezsek de: ey çocuklarımız, ey gelecekteki torunlarımız siz bizim beceremediğimizi becerin şu hain emperyalistlerin elinden vatanlarımızı kurtarın.


Şimdi: Trabzon kadar niçin Musul da bizim olmasın.
Şimdi: Adana kadar niçin Kerkük bizim olmasın.
Şimdi: Gaziantep kadar niçin Halep bizim olmasın.
Şimdi: Tekirdağ kadar niçin Selanik bizim olmasın.
Bizim olması için illa sınırlarımız içinde olacak diye bir şey yok… Lakin orada yaşayan canımız, kanımız, soydaşımız, mazlumumuz hür, adil, rahat, sağlıklı ve mutlu yaşayacaktır. Bu gerçekleşene kadar mücadelemiz sürmelidir.

Bizim mücadelemiz: Yunan’la değildir, Bulgar’la hiç değildir… Çünkü onlar da emperyalistler tarafından sömürülmektedir. İşte bakın AB üyesi olmasına rağmen Yunanistan’ın düştüğü duruma… Bulgaristan’ın Avrupa Birliğinde esamesi bile okunmuyor.
Biz çekildikten sonra ki 150 yılına bir bakın şu Balkanların, Allah aşkına… Lütfen samimiyetle ve objektif olarak bakın… Bu 150 yıldır acımasızca Balkanlar Avrupalılar yani kendi dindaşları tarafından acımasızca sömürülmedi mi?.

Peki ya Ermeniler: 900 yıl Selçuklu ve Osmanlı onları korudu ve nesilleri bu yüzden günümüze kadar geldi. Atalarımız olmasaydı Bizans onların neslini yerle yeksan edecekti.
Sonra, sömürmek için son iki yüzyıldır yine Batı bu Ermenileri hep kullanmadı mı?. Bu isyancı Ermeniler Batı’dan ne menfaat elde edebildiler?. Hala da akıllanmamışlar…
Konumuz vatandı…

Türk’ün konusu “vatan” olunca aklına ilk “kızıl elma”sı gelir. O da “güneşin doğduğu yerden başlar, battığı yere kadar” sürer. Gerisini siz düşünün gayri.
Sonuç şu ki: artık bu coğrafya da sınırların yeniden çizilme zamanı gelmiştir.
Kimse bizim erimizden, askerimizden, yiğitlerimizden tüfek çatarak Batılıların çizdiği sınırları kollayacağımızı beklemesin…


Artık herkes bilsin ki, bizim vatanımız: “Edirne’den Van’a kadar,” değildir.
Bizim vatanımız: nerede bir soydaşımız var oradan başlar, nerede bir mazlum var, nerede bizi gönülden seven biri var oradan biter…  
Cetvelle çizilen sınırlar diye dalga geçtiniz…
Şükürler olsun ki bilinçli nesiller geliyor.
Yarınlarda o cetveli biz nereye koyacağımızı iyi biliyoruz.

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg