Dijitalizm -5 Milli Devletlerin Terbiye Edilmesi
İbrahim Hakkı Gündoğdu

Dijitalizm -5 Milli Devletlerin Terbiye Edilmesi

Advert

Bir önceki yazımızda demiştik ki:
Bu da dünyada 5 milyar kadar insanın yok olması anlamına gelmektedir… 
Evet ya: Korkunç bir katliam kısa zaman içinde başlayacak demektir. 
Tabii ki insanlık acilen tedbir almaz ve teslim olursa…
**
Bu virüs olayları nüfusu yok etmek anlamına gelmiyor.
Bu dünyaya korkuyu yaymak, insanları önce terbiye etmek, hizaya sokmak, yarınlarını güvensiz hale getirip kaygıyı yaymak…
Bunu ellerinden geldiğince ara vermeden devam ettirmeye çalışacaklardır.
Sonra da: Biz size dijital dünya ile güvenli bir yaşam sunacağız. Şu cip’i takın, bize uyun huzur içinde yaşayın… Sakın ha, düşünmeyin, biz ne dersek onu yapın, planladığımızın dışına çıkmayın… Zaten mümkünatî yok çıkamazsınız da…

“Tanışasınız diye sizi kavimlere ayırdık,” ifadesi aslında dünyanın ‘toplumsal yaradılış’ sebebi...
Mevla, “tanışasınız” diye söylediği bu sözün derinliğinde muhteşem hikmetler yaratmıştır.

Çünkü tanışmada, dost olmak da vardır, hasım olmak da…
Tanışın, güzel şekilde yarışın… Yarışın ki üretesiniz… Evet, insanlık üretim üzerine yürüyecektir.
Tanışın ve dost olun, dostluklar büyük doğumlara gebedir… Sevgiler ve mutluluklar doğurur…
Tanışın, tanışın da rekabet yapın… Dedik ya yarışa evet…

Ancak: Tanıştıktan sonra hasım da olmak var…
Düşmanlık yapmak ve sonu gelmez savaşlara girmek…
Maalesef insanlık da hep bu yolu seçti.

İnsanlık yüzyıllarca hep burada durdu… Hep birbirine düşman oldu.
Küreselciler de burayı kullanacaklardır:
Diyecekler ki:
Bugüne ‘kadar milletler savaşlarıyla insanlık mahvoldu.’
Bu da yetmedi: Hele din savaşları her yeri kan gölü yaptı…
İşte bu parçalanmışlığa bir daha pirim vermeyelim, bir araya gelip tek devlet gibi ‘dijital çağa’ girelim ve huzur bulalım…

Evet, savunmayı böyle yapacaklardır.

Eğer Hak üzere yürünse böyle bir birlikteliğe kim karşı çıkar ki.
Hep anlattık ya: İşin başındakiler tescilli zalimler…
Ayrıca (böyle bir ihtimal de hiç yok) varsayalım kuruluşunda idare eder bir yapı oluşturuldu.
Hemen ardından sömürgeci zalimlerin eline geçmeyeceğinin garantisi mümkün değil yok…

O yüzden: İradesi, olabilirliği, güveni ile daha insanî olan milli devletlerin “tanışın” ifadesine uygun olarak yeniden yapılanması… 

Şu anda hâlihazırda bulunan milli devletlerin daha makul hal almaları, “tanışmayı” savaşa değil, “yarışmaya” taşımaları ve sömürmeden ziyade üretmeye ve paylaşıma ağırlık vermeleri, toplumsal olarak insanlığın mutluluğu için adımlar atma anlamına gelir…
Bunlar hiç de zor değil… Yani bugünkü yaşanmakta olan zamana samimiyetle “adalet” eklemlendiği an her şey çok güzel olabilir… 
Birkaç tane emperyalist devlet var… Onların terbiye edilmesi, diğer devletlere yeni kurumlar içinde bazı haklar verilmesi meseleyi yaşanabilir bir dünya haline getirecektir. 
ABD, AB, Rusya, Türkiye, İngiltere, Japonya, Kanada, Brezilya, Türk Devletleri, Pakistan, Endonezya, Nijerya…  Bu konuda milli devlet önderliği yapabilir ve dediğimiz şekilde bu işi sonuçlandırabilir. O zaman bu gücün karşısındaki “küresel emperyalistlerin” başarı şansı yok denecek kadar az olur. 

Şunu da açıkça söyleyelim ki:
Dediğimiz gibi: Bu emperyalist sömürücüler, idealleri ve ilahi dinleri olan devletlerden uzak duracak ve öncelikle küçük devletlerden ve bir de çok kalabalık nüfuslardan işe başlayacaklardır. Başka çareleri de yoktur…
Bunu bilmek milli devletleri öne geçirmiş olacaktır.
Emperyalist Küreselciler Avrupa'nın kuzeyindeki az nüfuslu ülkeleri seçeceklerdir…
Hedefte: Finlandiya, İsveç, Norveç, Danimarka gibi devletler olacaktır… Birçoğunda altyapıları bile hazır durumdadır…

Kalabalık nüfus olarak da:
Çin’den işe başlandı bile… Hindistan’a da kanca atılacaktır, lakin o daha sonraya planlanmıştır. 
Çin ve Hindistan’ı seçmelerinin nedeni dünya nüfusunun yarısına yakınının burada olması ve bunların ilahi bir dine mensup olmamaları… Ne derin idealleri ve ne de yüce iddiaları var…
Küreselcilerin hesap ettiği şey dünya nüfusunun yarısını bir anda sürü mantığı içinde kontrol edebilmek… Bunu başarabilirlerse Hıristiyan dünyasının onlarla başa çıkması mümkün görünmemektedir…
Bir de İslam dünyası var ki, o zaten yerde sürünmektedir…


Avrupa’nın kuzey ülkeleri derken, burada ki insanların inanç hassasiyetleri yok, bu iyice hesaba katılmıştır…
Bir başka deyişle dünya idealleri ve iddialarından ziyade amaçları biraz daha rahat yaşamaktır… Çünkü onlarda Hıristiyanlık bir sembolden öte değildir.
Küreselciler bunu çok rahat kullanabilecektir…

Dünyada ilk örnek dijital devletler bunlar içinden seçilip insanlığa gösterilecek, ardından Çin örneği ile yollarına devam edeceklerdir. Sonra, Hindistan ve ötekiler bu örneklerin iştahıyla sistemin içine katılmaya başlayacaktır.
Çin’in eliyle zaten 50’ye yakın devlette projeler çok da masum gösterilerek başlamış durumdadır…
Biz, çok önemli gelişmelere gebe bu dönemi iğne oyası gibi işleyip- inceleyip hata yapmadan, telaşa da düşmeden öylece sonuca gitmeliyiz…

Not: Yazımız devam edecektir…

 


 

 

 

 

 

 

 

 

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg