Ey Amerika!
İbrahim Hakkı Gündoğdu

Ey Amerika!

Advert

 

Aslında ABD ağzındaki baklayı çıkarmıştır. 
ABD: müttefikliği bu kadardır, işte!.
Mahallenin delisi: Trump’ı konuşturup, sonra da devletlerin tepki derecesine göre ‘aldırmayın o da bizim delimiz işte’ diyorlar. Böylece de Amerika yenidünyadaki dost-hasım devletlerin tepki gücünü ölçüyor. Belli ki bu oyunu biraz daha devam ettirecektir. 
Zafer, kavi mücadelenin sonunda gelir. Mücadele de planlı direnme sanatıdır. 
Hele bu çağ: hem bilgi çağı, hem birlikler, hem teknoloji, hem rekabet, hem marka çağı ise maalesef hem de çılgın sömürü çağı olacaktır… 

Çağın başında önce yapay devletler kurdular sonra da o yapay devletleri acımasızca sömürmeye başladılar. 
Amerika ve Avrupa önce bu sömürüyü beraber yaptı. Sonra da bunca sömürü bu kadar zalime yetmedi ki birbirlerine girdiler. 
Batı, eğer kendi aralarında 1. ve 2. Dünya savaşlarını yapmamış olsaydı şimdi tüm dünyayı köle edip yok ederlerdi. Tüm dünyayı iliklerine kadar sömüren Batı, sömürüp ne varsa aldı ve ülkelerine taşıdı. Sonra da dünyayı paylaşamadılar ve kendi aralarında dünya savaşlarını yaptılar. Bu iki savaşta tüm birikimlerini kaybettiler. Dünyanın ‘Güneş Batmayan İmparatorluğu’ bile parçalandı. 

En basit ifade ile: 1938 de yani: 2. Dünya Savaşından bir yıl önce dünyada 67 bağımsız devlet vardı. 1945 de bu ikiye katlandı. Bugün dünyada 200’ün üstünde devlet var. Bu aynı zamanda 1900’lü yıllardan beri dünyadaki devletlerin sürekli parçalanması anlamına da gelmektedir. 
Osmanlı imparatorluğundan sonra Sömürge imparatorlukları olan: Portekiz, İspanyol, Hollanda, Fransa ve İngiliz imparatorlukları parçalanmadı mı?. İşte o 200 devletin çoğu onlardan doğdu. 

1850 -1950 arası dünyanın asıl sömürü gücü İngiltere idi. Lakin savaş sonrası tahtı ABD’ye kaptırdı. İki dünya savaşında Avrupa kendi kendini yerle bir edince o fırsatı iyi kullanan Amerika dünyanın merkezine oturdu. Halbuki Amerika dünyanın kıyısında köşesinde kalmış bir devletti. 
Süper güç olmasını Avrupalı devletlerin birbirini yemesine borçlu… 
Avrupa devletleri kaybettiği alanı Avrupa Birliği ile düzeltmeye çalıştılar ama başaramadılar. 

Bugünlerde de zaten İngiltere’nin ayrılması ile parçalanma sürecine girmiş oldu. 
Amerika’nın süper güç olmasının ikinci kısmı: atlama taşlarını iyi değerlendirmiş olmasıdır. 
Amerika için: İngiltere, Türkiye, Pakistan, Japonya, Kore çok önemli atlama taşlarıdır. Bunlarla dünya yörüngesine oturmuş bir devlettir Amerika. Bu taşlardan birkaçı yerinden oynadı mı Amerika adasına çekilir ve ekonomisi ne kadar güçlü olursa olsun bölgesel devlet kalır. 
Atlama taşlarında İsrail de vardır. Buna Arabistan’ı eklemeye çalışarak Türkiye’yi dışlamak istemesi ABD’nin başarısı değil, onun acizliğidir. 

Stratejistler iyi bilirler ki Türkiye hem İslam dünyasının, hem de Türk dünyasının doğal lideridir. 
Türkiye: Balkanların, Kafkasların, Ortadoğu’nun, Karadeniz’in ve Doğu Akdeniz’in doğal hâkimidir. 
Siyasi tarihçilerin bu bölgeye: ‘dünyanın kalpgahı’ demesi hiç de tesadüfî değildir. 
Biz yerimizi ve ağırlığımızı bilerek yürüdükçe başkaları yerini daha iyi bilecektir.

Amerika’nın çıkmazı: 
Ben dünyanın hâkimiyim, her isteğim olmalı… İsrail korumamda, onu mutlaka korumalıyım. 
Bu iki ukala çıkmaz tüm dünya devletlerini en değersiz hale düşürüyor.  
Amerika’nın da sağlıklı düşünmesini engelliyor. 

Bu saatten sonra onu ne ‘Arap Baharı’ ne İngiltere’nin AB’den ayrılması, ne İran’ın hataları, ne de Kuzey Kore’nin sessizliği kurtarır.  
Belli ki dünya dengeleri değişiyor. Eğer bu denge değişiminde hasbelkader Çin birinci sıraya oturursa Amerika ikide bile kalamaz. 
Bunun için önce Türkiye’yi hiç ama hiç darıltmamalı. Sonra İngiltere’yi, Pakistan’ı, Japonya’yı ve Güney Kore’yi… Hatta Rusya’yı bile…
Yoksa, ABD, on yıllar içinde bir ada devlet olmaktan öteye gidemez.

 
Zaten 20-25 yıl sonra dünya düzeni çok değişecektir. Böyle gider de önü alınamazsa Çin dünya liderliğine oturacaktır. O gün nüfusu ise 2 milyara yaklaşmış olacaktır. 
Bu da özellikle Çin’in çevresindeki devletleri mecburen: Türkiye ve Rusya yanında olmak zorunda bırakacaktır. Japonya, Kore, Moğolistan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan Pakistan, bu birliğin doğal üyeleri olmak zorundadır. Amerika bu yeni dünyada Çin’in yanında olamayacağı için mecburen bu birlikle hareket edecektir. 
Bence Amerika bugünün ukalalığını bırakıp 25 yıl sonranın bu birliğine yardımcı olmalı ve böylece kendini de kurtarmalıdır. 

Bugünlerde üstümüze çok gelmeleri bizim acizliğimiz değil, aksine çok güçlendiğimizi hasımlarımızın görmüş olmalarıdır. 
Türkiye’miz olarak biz bunları iyi biliyoruz ve lider bir ülke olarak yolumuza devam ediyoruz. 

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg