Dijitalizm: 10 Tanrı’yı kıyamete zorlamak
İbrahim Hakkı Gündoğdu

Dijitalizm: 10 Tanrı’yı kıyamete zorlamak

Advert

İşler aslında çok karışık…
Veya karışık olan bunların zihinleri…
Musa, Firavun’un sarayında bir nevi onun evlatlığı olarak büyüdü ya…
O zamandan beri bu Yahudilerin Firavun’a karşı bir hayranlığı var…
Bu, “cellâdına âşık olan mahkûm” gibi bir şey…

“Bize Musa yeter” deyip de Tanrı’nın gönderdiği birçok elçiyi öldürüp peygamber katili olsalar bile, aslında onlara Musa hiç yetmedi, dolayısıyla Musa’ya Firavun ruhu giydirip insanlığa sundular…
Asıl mesele burada başlıyor…
Eğer zaten: Bunlar Piramitlerde köle olarak taş kırıcılığı yapmamış olsalardı Musa’ya da inanmazlardı. O gün köleydiler, çaresizdiler ve kurtuluşun tek yolu Musa idi… Bu menfaatperestlere bu zaviyeden de iyice bakmak lazım.

Binlerce muhteşemi, yani binlerce peygamberi reddeden bir zihniyetin bu dünyada tatmin edilmesi belli ki artık hiç mümkün değil…
O yüzden, bu kadar bilgi ve veriden sonra bunlardan hiç ummamak lazım.
Bunlar: ya herro ya merro, demişler ve yola çıkmışlar…
Allah’ı reddeden seni hiç kabul etmez, ey insanlık boşuna bu zalimlerin önünde kıvrılıp, yatıp taklalar atma… Veya arkasından yürüme…
Ya onların kölesi olacaksın ya da öleceksin…
Bir üçüncü şık kalıyor ki, o da: Onların düşmanı olup Tanrı kahramanı olmaktır…
Hele bu saatten sonra Tanrı kahramanı olmak gerçekten muhteşem olacaktır, bence o yolda yürüyün…

Tanrı’yı kıyamete zorlamak için her türlü çirkefliği deneyen, yapan bu kafa, seni fırsat bulduğunda yerle yeksan eder. Bunu hiç ama hiç unutma…
Ona göre de bu zalimler karşısında hem çok uyanık ol hem de hep teyakkuzda kal…
Teşkilatlan ve tüm iyileri etrafında topla…
 
Vay be…
Sen o götünle Tanrı’yı acze düşürüp kıyamete zorlayacaksın, öyle mi!?.
Güya, “Armagedon Savaşı…” 
Bunlar tarih boyunca o kadar şekle girdiler ki…
İslam’ın içine kadar bile girip nice nifaklar, rivayetler uydurdular:
Mesih’i Müslümanların da beklemesi gerektiğine inandırdılar…
Dinimizde olmayan Deccal’la bizi akşam-sabah korkutur oldular… 

Deccalı yenecek olan Mesih Hıristiyanlara göre İsa olacaktır…
Gökten inecek ve Deccalı yenecek…
Çok acıdır ki: Müslümanlara göre de bu böyle kabul görüyor…
Peki Yahudilerin Mesihi de isa mı, hayır…
Yahudilere göre İsa büyük günahkardır ve şu anda zincirlere vurulmuş olarak cehennemin dibini boylamış durumdadır… Onların Mesihi Yusuf ve Davut’un soyundan zalim bir Yahudi olabilir ancak…
Asıl saflık Müslümanlarda: O ki bir Mesih uyduruyorsunuz bari Bizim peygamberimizin soyundan olsun… Olmadı, damadı, amca çocuğu filan olsun…

Demek ki nedir:
Bu zalimlerle işimiz çoktur. İçimize soktukları nifaklar da ayrıca bizler için büyük beladır…
Bunların mutlaka temizlenmesi gerekmektedir.

Şimdi gelelim işin esasına:
O Tanrı ki:
Sonu bilinmez uçsuz bucaksız kâinatları yaratıyor ve yönetiyor da… Sıra, nokta kadar (uzaktan bir virüs kadar) bile görünemeyen bu dünyaya gelince aciz duruma düşecek…
 

Sonsuz ötesi sonsuz bir kâinatı zerreden küreye hem yoktan var edip, yaratıp hem de milyarlarca yıldır muhteşem ötesi yöneten Tanrı ile kafa bulmaya çalışan şu acizlerin haline gerçekten çok ama çok acımak lazım…
Senin yaşadığın dünyanın eni boyu hacmi belli… Ya senin hacmin?.
Derler ya cürmün kadar yer yakarsın…
Bu kadar ayak oyunları ile uğraştın ve didindin de yeryüzü İlah’ı bile olamadın…
Çünkü karşına Hak ve aşkla nice güzel, mücadeleci, kutlu insanlar dikildi, yine dikilecek!.

Gökte trilyonlarca ötesi yıldız var, sen dünyanın dibindeki ay’a zorla birkaç sefer yapabildin… Gittin ama orada da kalamadın… En yakın yıldıza ayak basma şerefine bile nail olamadın… Sen bu açıdan bile acizin tekisin…
O kadar acizsin ki: Koca kâinatta trilyonlarca yıldız içinden bir tek yıldıza bile ayak basamıyorsun…
Halâ elindeki ateşli silahları biraz daha yakıcı hale getirerek dünya içinde mazlumları, aciz insanları korkutup çelik çomak oynuyorsun… 


Elindeki çok da işe yaramaz o çelik çomaklarla da Tanrı’yı güya tehdit edip Onu kıyamete zorluyorsun… Sahiden o küçük aklınla çok büyük işlere soyunuyorsun, öyle mi?.
Senin kalp gözün kördür göremezsin de şu asırlardır sömürdüğün gariban mazlumların belki bu ifadelerimizle gözlerini açarız… Bu yüzden biz saçmalıklarınızı hep söyleyelim…

Tanrı zerrece acze düşmez… Nihayetsizliğin kudretinde ihtişamının zirvesiyle her an büyüyen, yaratan idrakimizin alamayacağı kadar büyük bir varlıktır o…
Siz onun sabrını zorlamakta sadece kendinizi yakarsınız… Gelişmeler gösteriyor ki bu yakıcı azap her an yaklaşmakta…
Ey insanlık bir zerre de olsa bu zalimlere sakın meyletmeyin… 

Lut Tufanındaki: “arkaya bakan ölecektir” ifadesini de sakın hiç unutmayın…
Bu şüphe duymaktır ve meyletmektir…
Mevla’mız her şeyi ancak zamanı gelince yapar, merak etmeyin hiç gecikmez…
O erken de davranmaz…
Düşman çok güçlü görünüyor değil mi, aslında bu iyi… Demektir ki: mücadelemiz çok kutlu olacaktır, zaferimiz de çok şanlı… “Bedrin arslanları ancak bu kadar şanlı idi…” Bu mısraın ruhuna mazhar olmak istemez misiniz?.
İstersiniz, bunu hissediyorum… Hadi öyle ise: Kutlu ve şanlı mücadeleye… 

Yazıya devam edeceğiz…

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg