Dijitalizm -3 Çin Küresel Sömürünün Neresinde
İbrahim Hakkı Gündoğdu

Dijitalizm -3 Çin Küresel Sömürünün Neresinde

Advert

Küresel Emperyalistler, zafer için ‘her yol mubah’ şeklinde hareket edeceklerinden ilk yapacakları: Dünyada bölgesel savaşları, milli devletlerin savaşlarını, hatta iç çatışmaları körükleyeceklerdir…
İnsanlar kendi ülkelerinde kendilerini güvende hissedemeyeceklerdir.
Dünyayı hızla bir kaosa doğru sürüklemeye çalışacaklardır.


Bu öyle olacak ki: “Kendimizi güvende hissedelim de sonuç ne olursa olsun” diyen kitlelerin sayısı arttıkça artacaktır. Böylesi planlarla hem ayrışmalar, hem kaygılar, hem de yarınlara korkuyla bakmalar yaratılacaktır… Bu da dijital çağa geçisin hızlanmasına sebep olacaktır…

Buna karşı olarak da: Sömürgeci emperyalistlerin kazanmaması için ilk yapılacak olan dünyadaki tüm milli devletlerin birbirleri ile dayanışma içerisinde olması ve halkını bilinçlendirme seferberliği başlatmalarıdır.
Her milli devlet artık (hafife almadan) vatandaşını en iyi şekilde bilinç yüklü olarak yetiştirmek zorundadır… Yoksa çok kolay oyuna gelir ve elden uçar gider…

Milli devletlerin arasında kalıcı anlaşmalar yapılıp birlikler oluşturmak da çok önemli olacaktır. 
Tabii ki tatlı rekabetler de olmalıdır… Eğer devletlerarasındaki savaşlar-çatışmalar önlenebilirse ve halklar da kendilerini o sınırlar içinde özgür ve güvende hissedebilirlerse o zaman Milli devletler başarmış olurlar.
Tüm milli devlet yetkilileri el ele bunu başarmalı halklarının güvenliğini böylece sağlayabilmeli…
Aslında bu da yetmez: Çünkü emperyalistler birçok şeyi ele geçirdiklerinden çok çeşitli saldırıları devreye sokacaklardır. Algı yönetimleri bunların başında gelecektir.

Milli devlet yetkilileri kendilerini ve devletlerini koruyabilmek için dijital dünyayı da çok iyi kullanmalıdırlar...

Şunu bilelim ki:
Emperyalistler dijitalizmi devreye koyarlarken tüm dünyayı bir devlet olarak düşünmektedirler. Tüm insanlığı da bu devletin robot vatandaşları…
Bugünlerde bile çok yol kat etmişler ve insanlığın epey bir kesiminin bilgilerini verilere yüklemişler bile…

Aslında kulağa hoş geliyor: Tek devlet, tek dünya vatandaşı…
Lakin bu her şeyin bittiği ve geri dönülmez korkunç bir köleliğin başladığı anlamına gelecek. Köle bile burada hafif kalacaktır… Birikimimizce buna: en uyan herhalde: “Robot-köle çağı” olur…
Geri dönüşsüz olduğundan bu da insanlığın bitimi anlamına gelir ki bu da dünyayı kıyamete taşır.

Sahi tüm bu anlatılardan sonra teslim olup da insanlık yeni bir dünyaya uyanacak mı!?.
Tabii ki öyle olmayacak…
Rekabet hızla ve sertleşerek sürecek...

2020, Tarihe şerh düşecek olursak:
ABD, dünyanın kıyısında ve köşesinde olmasına rağmen 1. ve 2. Dünya Savaşlarının getirdiği boşluklar ve şartlar onu dünya lideri yaptı. Evet, bu iki dünya savaşı olmasaydı, dünyada boşluk olmazdı ve mümkün değil o köşeden gelip de ABD dünya lideri olamazdı… Ekonomide yine büyüse bile…

Dünyada böyle olağanüstü boşluklar hep oluyor.
Belki de bu Tanrı’nın toplumlara sunduğu kader ve vebal…
Osmanlı, Avrupa parçalanmışlığından ve zulmünden…
İngiliz de Coğrafi keşiflerin ardından böyle boşluklardan doğmuşlardı…


Demek istediğimiz şu: Tüm devletleri etkilemekte olan bu virüs tabii ki dünyaya bazı yeniliklerin gelmesine sebep olacaktır…
Toplumlar bu yeni zamanı fırsata çevirmenin yollarını şimdiden aramaktadır.
Mesela: Fırsatı kazaya koymayan Suud yönetimi bile bu boşluktan faydalanarak Avrupalı petrol şirketlerinin hisselerinden toplayıp duruyor…  

Suud bile bunu yapmaya çalışıyorsa bir de büyük devletlerin planlarını düşünün…
İşte tam burada süper güç ABD tahtan inmemek için her yolu deneyecektir.
Yine: Süper güç olmak için ciddi uğraşlar veren Çin bu tahtı ele geçirmek için tüm uğraşlarını verecektir.
Dün:
Dünyanın batı kıyısında olan Amerika boşluğu kullandı, dünyanın süperi oldu.
Bugün de: Dünyanın doğu ucundaki Çin aynı oyunla ‘süper tahta’ oturmak istiyor.

İşte tam dünyanın ipi de burada kopacaktır. 
Dememiz odur ki: Çin, süper güç olabilmek için her yolu mubah bilen bir anlayışa sahip, insanlığı yok sayan totaliter bir devlet çünkü…
Bunu Küresel güçler çok iyi görüyor ve planlarının bir kolunu da Çin üzerinden yürütmeye çalışıyor…
Halk, duruşuyla zaten her şeye baştan razı…
Cezaevlerinde ve cezaevi gibi merkezlerinde 200 milyona yakın insan tamamen idarecilerin insafına kalmış durumda…
Bir buçuk milyar nüfusun içinde baskıcı devleti ayakta tutacak 300 milyon civarında etkili-yetkili mutlu azınlıkları var… Geri kalan bir milyar 200 milyon insanın hiçbir hakkı yok… Ayakta durabilme takati de yok… Bir sendikaları, vakıfları, dernekleri, dayanışma yapabilecekleri örgütleri yok… Umutları da yok…

Bu da (düşünün) bir buçuk milyar insan üzerinde her şeyi deneme hakkı o yöneticilere tanımış oluyor…
Burada, Çin’in de emperyalistlerin teklifine hayır deme şansı yok…
Aslında her şey başta planlandığı gibi yürüyor…

Not: Yazımız devam edecektir…
 

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg