Çağdaş Batı'yı yorumlarken
İbrahim Hakkı Gündoğdu

Çağdaş Batı'yı yorumlarken

Advert

Önce şu önemli notu düşerek yazıma başlayayım:
Batılı devletlerle: insanî birlikteliklere, bilinçli yarışa ve mücadeleye evet…
“Batı Medeniyeti” ile diyaloga ve ilmi alışverişe de gönüllü evet…
Batı’ya teslimiyete hayır!.
Şimdi:
Batılı: dinî olarak insandır.
Kültürel olarak da insandır.
Hatta sanatsal olarak çok güzel insandır.
Tek tek belki her biri de iyi insanlardır.  

Eyvallah…
Lakin Batılı “siyasi olarak” insan değildir.
O ancak egoist, acımasız, emperyalist bir sömürgecidir.
Ekonomist olarak vicdansız bir tefecidir.
Asker olarak çok vahşidir Batılı…
Eşkıya olarak da çılgın birer korsandır ancak, o kadar…

Onlar: sömürmedik toplum bıraktı mı dünyada sahi?.
Hadi söyleyin: onlar yetim ve öksüz bırakmadı mı tüm Afrika’yı!?.
Yine onlar: ne varsa üçüncü dünya ülkelerinin tüm mazilerini taşımadılar mı Avrupa’ya?
Avrupa şehirlerinin müzelerini tek tek inceleyin bunu gözlerinizle göreceksiniz.
Avrupa şehirlerinin her bir müzesini gezerken: ya Afrika’nın bir yöresinde, ya Güney ve Orta Amerika da, ya da Güney Asya’da veya Ortadoğu’nun en ücra bir köşesinde kendinizi sanacaksınız!.

Yağmalamadıkları bir coğrafya parçası kaldı mı söyleyin, Allah aşkına!?.
Yani: 
Ateşli silahları bulmaları mazlum milletleri yok etme hakkı mı verdi onlara!?.

Ve en önemlisi: alenen görünüyor ki, bu yaptıklarından dolayı hiç de pişman değiller!.

Sorsanız sömürmediler…
Aksine: hümanizm, hürriyet, insan hakları, demokrasi, medeniyet getirdiler(!)
Nasıl bir medeniyetse tabii!?.
“Tek dişi kalmış canavar,” gibi bir mahlükat işte!.

İşte, Batı o yüzden hala topyekün insan olamadı.
Üzgünüz ama maalesef bu gerçeği söylemek zorundayız!.
Batı hala hırslı ve egoist bir şekilde geleceğini kurtarmaya bakıyor.

Çok alıştığı kendi lüks ve rahat geçimini ve bütçesini denklemenin derdinde hala…
Dünya insanlığına dönüp bakmıyor bile…
Bakıyor da, dünya insanlığına: Kendi bütçesinin denkliği için bakıyor!.
Noksanı hangi ülkeden tamamlayabilirim, diye bakıyor.

“Çocuklarımın savurgan masraflarını hangi mazlum milletin ekmeğini çalarak çıkarabilirim,” diye bakıyor. Çocukları da kalmadı ya neyse. Olsun köpekleri var!.
Yaptığı bütün planlar, projeler, bütün organizatörlükler hep bunun için.
Bunlar hiç de suçlama değil. Bunlar, bizim de içimizi acıtan acı gerçekler…

Daha önce söyledim bir kez daha tekrar ediyorum: Tabii ki Batı’nın içinde çok iyi insanlar, çok değerli ilim adamları var, lakin Batı’nın tamamının yol haritasında bunların hiç de ehemmiyeti ve değeri yok. Etkileyebilecekleri güçleri de yok.

İnceledik, gördük: bugüne kadar cılız birkaç nümayiş, yürüyüş ve slogandan başka bir gayretleri de olamadı. Olamaz da… Batılı emperyalistler “Allah yarattı, bunlar bizdendir, bizimdir” demez, menfaatleri için onları bir kaşık suda boğarlar.
Batı: o kadar acımasız ve o kadar egoist ki önüne çıkan babası da olsa ezip geçecek kadar gözü dönmüş üstelik.

Bakın size söylüyorum ve bir boyutuyla da tarihe şerh düşmüş oluyorum:
Batı’da iyi insanlar artsa, iyi insanların siyasi gücü iktidara yaklaşsa çıkarırlar iki tane Hitler ve Mussolini yerle bir ederler onları ve iyiliklerini...  
İşte budur Batı. Bu kadar gözü dönmüştür Batılı’nın…  

Bir bakın şu son gelişmelere:
Her devletteki “ırkçı hareketlerini” el altından her bir devlet yetkilisi desteklemiyor mu!?. 
Düşünen ve yorumlayan beyinler için bu alenen görünüyor. Yoksa görmüyor musunuz?

Biz bunları en iyi şekilde tartıp biçerek yolumuzu çizelim istiyoruz.
Niyetimiz kimseyi suçlayıp, günah alıp vebal yüklenmek değildir.
Niyetimiz: sömürülen mazlum milletleri ve kendimizi bu sömürü çarkından korumak- kurtarmak, gelecek nesillerimizin insan gibi yaşamasını sağlamaktır.

Batı’yı iyi tahlil edip gerçeği görürsek böylece hem kendimizi hem de insanlığı ancak kurtarabiliriz.
Yoksa biz de kolaycılığı seçer Batı’nın dümen suyunda kürek çeker, hayatımızı devam ettirirsek yüzyıllarımızın da iliklerine kadar sömürüsüne ortam hazırlarız.

Çok uyanık olup bu uyarıları yapmadığımız müddetçe biz ve mazlum milletlerin belki binyıllarca sömürüsüne çanak tutmuş oluruz ki bu bizi ve tüm nesillerimizi yakmaya yok etmeye yeter de artar bile.

Ve:
Batı’yla bilinçli yarışa, anlaşmaya, mücadeleye evet.
Batı’ya teslimiyete hayır!.

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg