Dijitalizm -7 Emperyalistlere Karşı Milli Devletler
İbrahim Hakkı Gündoğdu

Dijitalizm -7 Emperyalistlere Karşı Milli Devletler

Advert

 

 

Yenidünyada Milli devletler açısından neler olacak:

Ya milli devletler hızla akıllanacak, her şeylerini gözden geçirecek:
Milli kurumlar daha çok artacak ve herkese, her topluma en adaletli şekilde davranılacak… 
Milli kurumlar devletlerarası dayanışmalar oluşturacak...
Milli kurumlar da hızı yakalayacak ve dijital bir hal alarak insanına samimiyetle hizmet edecek...
Yeni yeni birlikler kurulabilecek...
Yeni birlikler adalet ve eşitlik ilkelerine göre yürüyecek…
Yöneticiler halka kulak verecek, daha halkçı ve daha eşitlikçi davranacak...
Devletler içinde büyük zenginler ile çok fakirler arasında uçurumlar olamayacak…
Zengin - fakir dayanışması en iyi şekilde yeniden dizayn edilecek...
Vergiler yeniden düzenlenecek, ihtiyaçlar yeniden gözden geçirilecek...
Devletler israf yapmayacak, tüm kazançlarını halklarıyla paylaşacak…
Her biri şeffaf olacak…
Dijital yapı, Yapay Zekâ, iletişim halka ve milli devletler yapısına göre şekil alacak…
Demokrasiye ve adalete çok daha önem verilecek...
“Sosyal devlet” yapının olmazsa olmazı olacak…
Milli devletler kapitalist idareden derhal vazgeçecek, eşitlikçi ve halkçı bir kazanç esas alan bir ekonomik yapıya geçilecek...
Bunlar en hızlı, en adil ve en samimice yapılacak… 
En önemlisi tüm bunlara tüm halklar tamamen inanacak…
Milli devletlerarasında rekabet olsa bile birlikler hiç ihmal edilmeyecek…

Peki, Milli devletler bunları yapmazsa ne olur?.

İşte o zaman dünyanın sonunun geldiğinin resmidir.
Çünkü “Küreselciler” tüm bunların karşısında mücadelesini çok acımasız ve kavi verecektir.
Şu anda bile birçok konuda güç ve algı yönetimi ellerinde iken bu savaşı kazandıkları gibi kendi sistemlerini hemen uygulamaya koyacaklardır… Hem de tavizsizce ve acımasızca…
İlk yapacakları ise bölgesel savaşlara ağırlık vermeleri, tüm dünya halklarını huzursuz hale getirmeleri…
Düşünün dünyanın her tarafında önü alınmaz bölgesel savaşlar veya en azından çatışmalar ve halkın yarınlara güvenle bakamayacakları ortamlar!.
Bunu zaten sürdürüyorlardı: Suriye, Irak, Afganistan, Yemen, Libya, Keşmir bunların önemli örnekleri…
Göreceksiniz bunlar yetmeyecek bölgesel çatışmalar arttıkça artırılacak…
Milli devletler işte öncelikle adil hakimliklerle bunları hızla önlemeye çalışacak…
Çünkü her geç kalınmışlık Küreselcilerin ekmeğine yağ sürecektir…
Halk yarınlarına güvenle bakamaz hale gelince önlerine de: “Yapay Zeka”lı, “Cip”li parlak vaatler konunca tabii ki işler karışacaktır… Çünkü halk o anı düşünür… “Milli devletler bizi mutlu edemedi, bir de şu küreselcileri deneyelim,” dedikleri an dünya o acımasız dönüşümün içine aniden girer…
Girer de bir daha çıkamaz… Küreselciler buna çok acımasızca hazır…
O yüzden milli devletler -küçük menfaatlerini- bir tarafa bırakıp sadece bu işle uğraşmalı ve “milli devletler” birlikleri, dayanışmaları, şirketleri, projeleri ( adına ne derseniz deyin) samimiyetle ve çok bilinçli bir şekilde yürürlüğe konulmalıdır…

Emperyalistlerin sistemi nedir?.


Dünya nüfusu çok fazladır, acilen azaltılmalı…
Dünya nüfusu yönetilebilecek noktaya indirilmeli…
Çünkü sistem zerrece boşluk kabul etmez…
Kalabalıklar çok rahat ettirilemezse tüm köleliklerine rağmen isyan edip sistemi yok edebilirler.
En azından işlemez hale getirilebilirler… Olmadı bazı tavizler elde edebilirler…
Dijitalizmin, mümkün değil buna hiç tahammülü yoktur.
O insan değildir ki… Onun duygusu hiç yoktur… Olmayacaktır da…

Batı’dan bize geçmiş bir deyimdir ya: “nato kafa nato mermer…” Belli ki bu çağ böyle olmaya gidiyor, eğer acilen müdahale edilmezse…  
Yani o çağa girildiğinde insanın derdini anlatacağı ne bir kurum ne bir yapı ne de yetkili bir insan olacaktır.
Her şey şifrelenmiş olarak ‘Yapay Zekâ’ya yükleneceğinden o da kendi yapısı içinde noksansız işleyeceğinden bir dert anlatmanın, bir dert dinlemenin, zerre aksamanın olması mümkün değildir.
Herkes köle-robot gibi verilen görevleri yapacak, dar alan içinde yaşamasını öğrenecek… Ya da sistem onu dışarı atacak, o da yok olup gidecektir.
Herkesin şifresi, kodu, düğmesi olduğundan zaten kimse bu yapıya karşı çıkamayacak, çıkan da otomatik olarak sistemin dışında kalacaktır.

Sistemin dışı demek, zindan bir yapı içine hapsolmaktan başak bir şey olamayacaktır.
İşte tüm bunlar da şu anda 8 milyar olan, on sene sonra on milyarı aşacak olan bunca kalabalık nüfus içinde olmaz, olamaz…
O yüzden önce güler yüzlü davranıp baştan güzel örneklerle bir kısım devletleri yanlarına alıp reklam gösterecekler… Güç ellerine geçince de köle-robot sistemini acımasızca uygulayacaklardır.
Ondan sonrası kolay:

İnsanlara yerleştirdikleri “cip”ten onları sadece yönetmeyecekler ki, onların ömürlerini de o cip’ten ayarlayacaklardır. Bugünkü gelişmişlik içinde bile bu mümkün ki, yarınlarda bu daha da vahşi bir hal alacaktır. Bu iş “genlere” kadar inecektir. 
İşe yarayacak olanlar iyi puanlar alacak önleri açılacak, her biri “ödüllü yükselen robotlar” olarak hayatlarını sürdürebilecektir.
İşi aksatanlar, eksi puan alanlar sistemi bozacakları için otomatik olarak sistemin dışına düşecek, sakıncalı grubun içinde (belki bir hak verilerek- son kez denenecek) olmazsa da boşuna beslenmeyecek, bir türlü ortadan kaldırılacaktır…

Tüm bunlar bir “bilim-kurgu” gibi görünüyor olsa bile…
Bizim kendimiz emperyalist olmadığımızdan… 
O vahşeti düşünme tahayyülümüz olmadığından…
-Daha nice şeyleri kaçırdığımızı da hesaba katarak-
Siz tüm bunları gözünüzde canlandırırsanız işte o zaman vahşetin dehşetini daha şimdiden hissetmiş olursunuz…
Bence canlandırmada acele edin ve o dehşetin ağırlığında etkili ve yetkililerinizi şimdiden uyarın…
Bizden söylemesi…

Peki, ne yapmak lazım…
Şu bizim kötülerimiz var ya…
Hırsıyla, doyumsuzluğu, otoritesi ile başımızda olan şu etkili yetkililerimiz var ya…
İşte onları ıslah edip, onlara baskı yaparak düzelmelerini sağlayıp, mümkünse daha iyilerini o makamlara getirip başta ısrarla vurguladığımız o “milli yenilikleri” acilen yapmamız lazım…

Olmazsa olmazımız bu… Evet, tek çaremiz bu…

 


 

 

 

 

 

 

 

 

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg