Anneler evin yüreğidir...

Rivayet edilir ki, Cengiz Han, bütün hanları toplamış ve sağ yanına da eşini oturtmuş. “Ben hepinizin, bütün hanların hanıyım!”, sonra da başına sağ tarafa çevirmiş, eşini işaret ederek “bu da benim han’ım” demiş.. İşte “eş” ve “anne” anlamına gelen “hanım”ın hikayesi de böylece girmiş hayatımıza... Bundan dolayıdır ki, bir kadına karşı kullanılan “hanımefendi” tabiri çok yerinde, güzel yakıştırma olmuştur.

Anneler evin yüreğidir...
Anneler evin yüreğidir... Yonetici
Advert

Evdeki hanım, evdeki annedir genellikle… Hikâyesi de annelik üzerine kurulmuştur.

Ne taraftan bakarsanız bakın, sağdan bakın, soldan bakın, yukarıdan bakın, aşağıdan bakın, bir evde anne varsa, her yer sıcak, her yer düzenli her yerde hayat var sanki. Her taraf adeta gülümser insanın yüzüne…
Ama ya evde anne yoksa, eyvahlar olsun, neylersin o zaman…

Tam da evin kapısına gelince başlıyor sorgulama, şöyle uzaktan bir miktar seyrediyorsunuz;

Bir evde anne yoksa; kapı önünde ayakkabı yok, terlik yok, kapıyı tıklatsan, size kapıyı açan yok, “hoş geldin” diyen yok.

Bir evde anne yoksa, o evin içi izbe, salonu dargın, duvarlar küsmüş, koltuklar soğuk, mutfak sessiz, hanede adeta tık yok, ses yok seda yok…

Bir anne evde yoksa, raflar, dolaplar dolu olsa da, mutfak yavan, sofrada çok şey olsa da bereket yok, sıcak bir çorba yok. Sofrayı kuran yok, kaldıran yok.. “Tamam, durun, tartışmayın, çayı ben demlerim” diyen yok. “Çay veriyorum, dikkat et üstüne dökeceksin” diyen yok.

Bulaşıklar sanki küflenmiş gibi, hemen yıkayan yok.

Bir anne evde yoksa, “çıkarttığın elbiseleri bir kere de katlandığını görsem” diyen yok, “çoraplarını koltuğun kenarına bırakmayı ne zaman vazgeçeceksin” diyerek tatlı bir sitem yapan yok. Evi süpürürken, “hele şu ayaklarını kaldır” diyen yok. “Şu kumandayı elinden bir bıraksan ne güzel olacak?” diyen yok. “Kafanı şu kitaptan, gazeteden kaldırıp biraz da yüzümüze baksan” diyen yok. “Şu maç yorumları ne zaman bitecek acaba?” diye soran yok.

Bir anne evde yoksa, “hadi dede, sıra bende, şimdi benimle oynayacaksın “ diyen torun yok, neşe yok, ses yok,”yahu biriniz de şu ağlayan çocuğa baksın” diyen yok.

Hele hele bir evde anne yoksa, evden çıkarken “şu ütüsüz gömleği nereden buldan giydin, çıkart onu başka gömlek giy, şu yakanı da bir düzelt “ diyen yok.

Güleceğin, güldüreceğin, “ey gidi zamanlar” diyerek günün yorgunluğunu anlatacağın seni, en iyi anlayabilecek durumda olan başka hiç kimse yok.

Uzun lafın kısası;

Bir evde anne yoksa, o evde “han” yok, “han’ım” yok..

İrfan Elbir anneler evin yüreğidir
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg