Köleliğin sevimli olanı?

Kölelik, en basit ifadesi ile bir insanın sahip olması gereken hürriyet haklarından mahrum bırakılarak bir başkasının malı, eşyası sayılması olarak ifade edilebilir. Ancak bu yazının mimarı, bitkin ve yaşlı bir teyzenin mahcubiyetle kullanmış olduğu bir cümle olmuştur.

Köleliğin sevimli olanı?
Köleliğin sevimli olanı? Yonetici
Advert

Kölelik, en basit ifadesi ile bir insanın sahip olması gereken hürriyet haklarından mahrum bırakılarak bir başkasının malı, eşyası sayılması olarak ifade edilebilir. Başka bir deyişle, kölenin hakkı ve hukuku yoktur, kanunlar onlar için geçerli değildir. Kısaca kölelik binlerce yıllık mazisi olan, insanoğlunun kendi ırkını en acımasız bir şekilde istismar ettiği kökleşmiş bir müessesedir.

Mesela Yahudilikte kölelik kaldırılmamış, sadece sınıflandırılmıştır. Tevrat'da ise kölelerin azad edilmesi ilgili bir hüküm yoktur. İslamiyet ise önce köleliğe sebebiyet veren durumları, daha sonra ise bizzat köleliğin kendisini tedrici bir şekilde kaldırmıştır.

Maksadımız köleliğin tarihi serencamını anlatmak, bu konuda geniş bir analiz yapmak değildir. Böyle hassas konularda kalem oynatmak gibi bir hadsizlik yapmak hiç değildir. Bizim bildiğimiz ve açıklamaya çalıştığımız şey, vaktiyle TRT'de izlediğimiz Kökler dizisindeki Kunta Kinte isimli bir Afrikalının ülkesinden kaçırılıp, köle olarak Amerika'ya getirilmesiyle yaşadığı zorlukları ve ötekileştirmeyi konu alan "kölelik" hikayesi kadardır.

Buradaki köleliği hikayesine ilgi duyanlar, Alex Haley'in Kökler adlı romanını okuyarak merakını giderebilirler.

Bizim meramımız ise daha başka.

Şöyle etrafımıza ve dünyada olup bitenlere bakınca da, aslında köleliğin ortadan kalkmadığını sadece şekil değiştirdiğini rahatlıkla görebilmemiz gerekiyor. İnsanlık tarihindeki en modern kölelik maalesef şu yaşadığımız çağ değil midir? Hiç farkında olmadan, hiç bir etki hissetmeden şu dijital dünyada köle durumuna düşen insanın, bunu bilmeden kendini hür zannetmesi bu yalın hakikati değiştirmeye yeter  mi dersiniz?

İnsan gibi, şerefli bir mahluk olmaktan kaynaklanan, bütün hakları kanunlarla güvence altına alınmış, ama beyni kiraya verilmiş, kendini kaybetmiş bir insan, modern bir köle olduğunu nasıl anlayacak?

Ruh dünyası köleleştirici bir eğitimden geçtikten sonra, sevgi ve mutluluk şarkıları söyleyen bir insanın da,  modern bir köle olduğunu ona kim anlatacak?

Şeytani, ahlaksız dizi filmlerin, derinliği olmayan dünyevi romanların, hikayelerin, hem seyirciyi hem de okuyucuyu köle ettiğini kim izah edecek?

Alkol ve uyuşturucu kullanmak bir köleliktir.

Nefs ve şehvet azgınlığı bir köleliktir.

Hiç sonu gelmeyen siyasi polemikler, toz-duman içinde yakıp-yıkan tartışmalar de bir köleliktir.

Faiz sistemi farklı bir köleliktir.

Aile düzenini yerle yeksan eden, "erkektir yapar", "benim hayatımı yaşamadım bari kızım yaşasın" anlayışı bir köleliktir.

İsteklerin, arzuların; ihtiyaçlar karşısındaki baskın üstünlüğü ve dayanılmaz cazipliği daha farklı bir köleliktir.

Şimdi durduk yere bu nereden çıktı bu muhabbet?

Bütün bunları bana yazdıran sebep neydi acaba?

 Bu yazının mimarı, bitkin ve yaşlı bir teyzenin mahcubiyetle kullanmış olduğu bir cümle olmuştur.

Yorgun bir halde Ayasofya Müzesinin yanındaki rampa yoldan çıkarken, sırtında yük olan ve zar-zor yürüyen bu teyzenin elindeki çantayı yolun başına kadar taşıdıktan sonra, eliyle işaret ederek beklememi söylemesi ve "oy teyzen köle olsun sana, oğlum, niye zahmet ettin.." sözü beni derinden etkilemiştir.

Şu yukarıda ifade etmeye çalıştığımız kölelik tanımlarını sıraladıktan sonra;  kim olduğunu dahi bilmediğimiz ve  bizi tanımayan o teyzemizin, sevgi, merhamet, dua ve yarenlik anlamındaki "köle olma" ifadesi ne kadar masum, ne kadar sevimli geliyor değil mi?

Bilimin geldiği son nokta, teknolojinin hatalı kullanımı, sosyal medya bağımlılığı, modern köleliğin dışında başka ne ile ifade edilebilir?

Ne olur, bilen varsa söylesin?

İrfan Elbir kölelik Alex Haley Kökler
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg