Trabzonspor Trabzon’dan yönetilmeli!

Trabzonspor Divan Başkanı Ali Sürmen, Trabzonspor’un Trabzon’dan yönetilmesi gerektiğini, Trabzon dışında yaşayan yöneticilerin gün içinde Trabzonspor’u düşünme süresinin çok az olduğunu ileri sürdü.

Trabzonspor Trabzon’dan yönetilmeli!
Trabzonspor Trabzon’dan yönetilmeli! Admin
Advert

Ali Sürmen, Kuzey Ekspres gazetesinden Ali Kılıç’a verdiği röportajda önemli açıklamalarda bulundu.

ŞANSLI BİR KUŞAK

Ben çok şanslı bir kuşakta yetiştim. Trabzonspor'un 1.Lig'e çıkışına ve o ligi domine edip şampiyonluklar yaşamasına üniversite yıllarında denk geldim. İstanbul'un yıkılmaz denilen armalarını sırt üstü yere yatırıp Anadolu'yu şampiyonluğa taşıyan Trabzonspor'un serdarları olarak İstanbul'daki havamız müthişti. O nedenle Trabzonspor'un bizim için ne anlam ifade ettiğinden öte bize ne kattığı önemlidir. Bize büyük onur katmış, güç vermiş ve bulunduğumuz yerde bizi daha önemli bir kişi olarak yaşatmıştır.

KRALIN ŞEHRE GİRİŞİ GİBİ!

Öğrenciyken İstanbul'da oturduğumuz mahalleye girerken bir temaşa ile giderdik. İnanın o mahallenin Anadolu'dan gelen insanları, Anadolu'nun üstünlüğüne o kadar hasretti ki bu hasreti Trabzonspor üzerinden gideriyorlardı. Bizim mahallede bayraklarla yaptığımız kutlamalara onlar camlardan, balkonlardan alkış tutarak destek verirlerdi. Bu adeta zafer kazanmış bir kralın şehre girişi gibi müthiş bir coşkuydu.

HUKUKİ KATKI

Yönetimler; adaylar ve adayların etrafındaki etkili isimler tarafından belirlenir. Fakat bazı üyeler ihtiyaç üzerine alınır. Sadri Şener döneminde kongre ertelenmese listede ben yer almayacaktım. Fakat sonrasında hukuki katkı sağlayacak olduğumu düşündükleri için beni yönetime aldılar. İşte ben bu şekilde ihtiyaç üzerine yönetime girdim. Bu şekilde ihtiyaç üzerine kulüplere yönetici alımları yapılmalıdır. Tabi ki o yöneticilerin de Trabzonspor gerçeğini de bilmesi gerekir eğer bilmezse kendi reklamı için uğraşır.

TARAFTARLA SEYAHAT

Asbaşkanımız Hayrettin Hacısalihoğlu'nun organize ettiği taraftarla seyahat uygulaması çok keyifli ve yerinde bir uygulamaydı. Gittiğimiz maçlarda yensek de yenilsek de keyifli bir yolculuk yapıyorduk. Uçakta taraftarımız yöneticilerle sohbet ederdi, dertlerini anlatırdı, çözüm önerilerinde bulunurdu. Trabzon şehri futbolu bilen bir şehirdir. Bu önerileri yadırgamamak lazım. İstişare çok önemlidir. Ancak futbolcularla diyalog olmazdı. O konuda Hacısalihoğlu çok dikkatliydi. Bu uygulama kesinlikle devam etmeliydi. Tabi ki o dönem olduğu gibi kulübe yük yüklemeden olmalı.

İŞTE BAŞARI ODUR!

Yöneticinin 10 liralık bir reklamı 11, 12 liraya vermesi başarı değildir. O reklamı 20'ye 30'a verebiliyorsan işte başarı odur. Bu yaparken çevresini kullanacak, siyasi iradeye etki etmeye çalışacak, Trabzonspor'un dışarıdaki bürokratlarını ve iş adamlarını kullanacak.

EN BUNALIMLI DÖNEM

Trabzonspor'un birçok bunalımlı dönemi olmuştur. Bu dönemlerden belki de en ağırı günümüzde yaşanıyor. Ben divan başkanı olurken, neden böylesine bir dönemde bir hukukçuya ihtiyaç duyulmalı diye düşünüyordum. Fakat sonradan anladım ki gerçekten de kongre sürecinin sağlıklı yürütülmesinde hukukçu bir divan kurulu başkanının olmasının büyük katkısı olmuştur.

BUNUN ALTINDA KALIRLAR!

Trabzonspor'da tehlikeli bir süreç görüyorum. Camiada hızla ayrışmaya gidilmektedir. Bu ayrışma şehirde ve şehirler arası olmak üzere faklı boyutlarda olmaktadır. Bunun altında bazı eski ve yeni yöneticilerin olduğu iddiası çok daha tehlikelidir. Bu ayrışmalara neden olanlar bunun altında kalırlar. Buna hiç kimse müsaade etmez. Divan kurulu başkanı olarak da ben müsaade etmem.

HANGİ SOKAĞA GİRSEM...

Trabzonspor'u Trabzon'dan yönetmek zorundayız. Trabzonspor, İstanbul'dan yönetilemez. İstanbul'dan yönetici olmalı, Ankara'dan da olsun, hatta Avrupa'dan da olsun ama takım Trabzon'dan yönetilecek. Trabzon dışındaki bir yöneticinin gün içindeki Trabzonspor'u düşünme süresi çok azdır. Ancak Trabzon'da yaşayan bırakın yöneticiyi, ben bir divan kurulu başkanı olarak hangi sokağa girsem orada bana Trabzonspor ne oluyor başkan diyorlar. Düşünebiliyor musunuz adliyede adamın çocuğu tutuklu, onu düşünmesi gerekirken bana Trabzonspor'u soruyor.

CUMHURBAŞKANIYLA RANDEVU

Kulübe geçici olarak para veren yöneticiler bir düşünsünler. O kadar paraları vardı da hiç cumhurbaşkanıyla randevu alıp görüşebildiler mi? Genel müdürlük kapılarından bu kadar rahat geçebildiler mi? Bu imkânları Trabzonspor yöneticisi oldukları için elde ettiler. Bize bu takımdan katkı sağlayacak değil, takıma katkı verecek yönetici lazım.

YÖNETİM VE VERİLEN PARALAR

Trabzonspor tarihinde bugüne kadar kimsenin parası kalmamıştır. Tabi bundan Sadri Şener, Nuri Albayrak, Mehmet Ali Yılmaz, Şamil Ekinci ve bir kaç kişi hariçtir. Bu örnekler ortadayken, parasını verip de geri alan yöneticileri abartmamızın bir anlamı yoktur.

SADRİ ŞENER ÇOK AÇIK SÖZLÜYDÜ

Yöneticilik dönemimde yönetim kurulu toplantılarımız keyifli geçerdi. Zaten başkanımız Sadri Şener çok açık sözlü biriydi. Her şeyi konuşur içinde tutmazdı. Zaman zaman toplantılarımızda fikir ayrılıklarına düştüğümüz de olurdu ancak bunları dışarıya yansıtmadan kendi içimizde hallederdik. Zaten bir yönetimde herkes aynı düşüncedeyse orada bir sorun var demektir.

TOPLANTI LAZIM

Trabzonspor'un nasıl düzlüğe çıkacağını ancak istişare ile buluruz. Sadece bir dönem değil, sadece bu dönem de değil, her zaman bunlar tekrarlanmalı..  Trabzon'da ve İstanbul'da eski başkanlar ve yöneticilerle basına kapalı toplantılar yapılması, burada Trabzonspor'u masaya yatırmaları lazım.

YENİ STADIN RİSKİ!

Akyazı stadı diye bir gerçek var.. Taraftarın bana ne demeye hakkı yok. Avni Aker'de 5-10 bin kişiye oynuyoruz. Akyazı'da bu kadar seyirci kaybolur gider. Sadece ‘bilet aldım görevimi yaptım’ demeye de hakkı yok. Maça gelecek. O stadı doldurmak zorundayız. Yoksa futbolcularımız deplasmanda oynuyormuş hissine kapılır. Yeni stadın böyle bir riski var. Taraftarın bordo mavi renklere küsmeye hakkı yok ki. Küserseniz yöneticiye küsersiniz ve kongrede gönderirsiniz.

Kaynak: Kuzey Ekspres / Ali Kılıç

Trabzonspor Trabzon Ali Sürmen
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg