Trabzonspor’un şampiyonluğunu kaldıramayız!

Üç İstanbul kulübü sadece futbol konusunda hormonla büyütülmemiştir. Bu üç kulübün odağında olduğu bir yaşam biçimi, bir zihin dünyası, sosyo-ekonomik ve sosyo-psikolojik bir sistem bütün ülkeye çeşitli metotlarla benimsetilmiştir.

Trabzonspor’un şampiyonluğunu kaldıramayız!
Trabzonspor’un şampiyonluğunu kaldıramayız! Yonetici
Advert

Beşiktaş galibiyeti bütün Trabzonspor camiasını sevince boğdu. Rakibin gücü, kendi sahasındaki yenilmezlik unvanı ve bazı başka faktörler göz önüne alındığında sevincin bu kadar büyük olması da son derece normaldi.

Biz de bir yandan mütevazi bir şekilde sevincimizi yaşar bir yandan da sosyal medyaya bakarken gözümüze ilginç bir paylaşım ilişti. Bir başka olağan şampiyonluk adayının çok takipçili hesaplarından biri aynen şöyle yazıyordu:

“Bunun için çok erken olsa da, olası Trabzonspor şampiyonluğunu camia olarak kaldıramayız…”

Trabzonspor’un şampiyonluğu söz konusu camia için neden kaldırılamaz bir yük oluyordu acaba? Mesela İstanbul’dan diğer rakiplerinin şampiyonluğu halinde böyle bir şey söz konusu olur muydu? Bugüne kadar olmuş muydu? Trabzonspor son yıllarda bıkkınlık verecek kadar şampiyonluklara ambargo koymuş falan da değildi, onlara göre 1984’ten beri bir tane bile şampiyonluğu yoktu.

Trabzonspor’u rakip olarak görüyorlarsa şampiyonluğunu da normal karşılamaları gerekirdi. Görmüyorlarsa da rakiplerinden biri yerine bir başka takım şampiyon olduğu için hiç değilse bu durumdan rahatsız olmamaları.

Birçok kimse bu psikolojinin sebebinin 3 Temmuz sonrası iki camia arasında gelişen husumet olduğunu düşünebilir. Aslında mesele daha derindir:

Mesele sadece futbol değil...

Söz konusu camia, hoşlanmasa da İstanbul’dan diğer kulüplerin şampiyonluğunu normal kabul ediyor. Çünkü onları dengi olarak görüyor. Trabzonspor öyle değil.

Âcizane teorimize göre üç İstanbul kulübü sadece futbol konusunda hormonla büyütülmemiştir. Bu üç kulübün odağında olduğu bir yaşam biçimi, bir zihin dünyası, sosyo-ekonomik ve sosyo-psikolojik bir sistem bütün ülkeye çeşitli metotlarla benimsetilmiştir. İster İstanbul’da yaşayın ister Anadolu’nun herhangi bir yerinde; bu üç kulüpten birinin taraftarı olmak cemiyetin makbul bir ferdi olmanın, hâttâ yerine göre bir üst sınıfa dâhil olmanın şartlarından biri haline gelmiştir. Sadece kendi şehrinin takımımın taraftarı olmanın toplum ve sistem nezdinde hiçbir kıymet-i harbiyyesi yoktur.

Bu zihin dünyasına dayalı sistem iyice yerleşip toplum tarafından da kabul edildikten sonra günün birinde Anadolu’nun hacim olarak küçük bir şehrinin futbol takımı çıkıp bütün paradigmayı yerle bir edince sadece işler değil, kafalar da fena halde karışmıştır. İlk şoku büyük bir öfke ve hazımsızlık takip etmiştir. Doğru istikamet kabul edip bir yola giriyor ve yıllarca yürüyorsunuz, sonra biri çıkıp ömrünüzü yanlış bir yolda tükettiğinizi yüzünüze vuruyor. Bu kimsenin kolay kabul edebileceği bir şey değildir ve hâlâ daha kabul edilememiştir.

Gerçeği kabullenmek çok ağır geldi

Yıllarca yanlış yolda yürüyenler yanlıştan dönmelerinin artık imkânsız ya da çok zor olduğuna kanaat getirerek, gerçeği inkâr etmeyi ve o gerçeği yüzlerine vurana haddini bildirmeyi tercih etmişlerdir. Daha doğrusu, haddini aşana haddini sürekli bildiren sisteme itiraz etmemiş, sessiz bir kabul göstermişlerdir.

İşte Trabzonspor’un şampiyonluğunu kaldıramama psikolojisi bundan kaynaklanmaktadır. Kısa ve kolay yoldan sınıf atlamışlar, fakat başka birileri onların imkânsız gördükleri için tercih etmedikleri bir yoldan gelerek önlerine geçmiştir, her türlü engele rağmen yine geçme emareleri göstermektedir.

Bu hastalıklı zihniyet yapısından eşitlik ve adalet beklenmemelidir. Sistemin efendilerinin ve kölelerinin baştan yanlış kurulmuş sistemi yıkıp yeni ve sağlıklısını kurmaya hiç niyetleri yoktur. Trabzonspor işine bakmalı, saha içi ve dışında doğruları yapmalı, başarı (sadece şampiyonluk değil) yolunda legal ve etik sınırlar dâhilinde elinden geleni ardına koymamalıdır.

Şampiyonluktan sonrası daha da önemli

Trabzonspor ligin sonunda ipi en önde göğüslerse elbette çok sevineceğiz. Ancak gerek kendi hatalarımızdan gerekse kaldıramayacak olanların çıkaracakları engeller yüzünden –yine- şampiyon olamazsak artık geçmişte olduğu gibi ağır ve derin travmalara girmemeliyiz. Trabzonspor’un esas başarması gereken, kural dışı hamlelerle başarısının engellenemeyeceği bir pozisyon ve güce erişmek olmalıdır. Bu da belki kolay değil ama pekâlâ mümkündür.

Trabzon Trabzonspor şampiyon İstanbul üç büyükler Anadolu
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg