Alkışlar ve bir grup taraftarın “50. Yılda şampiyonluğa” sloganlarıyla kürsüye gelen Usta, sözlerine “Trabzonspor zor bir süreçten geçiyor” diyerek başladı ve şöyle devam etti.

“Futbolu yöneten bir takım güç odakları var. Biz onların arasına, o kurumlara adam sokmalıyız. Trabzonspor masada yok. Oralarda güçlü olmadığımız sürece başarılı olamayız. Ahlaklı isyan kavramını, bir an önce başarı bekleyen Trabzonsporlulara, ‘üç ay oldu, hâlâ bir şey yok’ diyenlere karşı kullanmamız gerekiyor. Trabzonspor’da sorun derin. Galatasaray’da da aynı şey oldu; sezona kötü başlarsanız ne kadar büyük takım olursanız olun sonradan toparlanmanız kolay değildir. ‘Bu iş olmaz’ diyenlere engel olmamız gerekiyor. Üç ayda değil, altı ayda bile kalkamayacağız. Kulübün her tarafını toparlamaya çalışıyoruz. Bu sezonu ilişkilerimizi güçlendirmek için çalışarak tamamlayacak, önümüzdeki sezon için iyi bir takım kuracağız.

İçimizdekilere engel olmalıyız

Mevcut düzen bütün unsurlarıyla çökmüş. Salih’in kırmızı kartı aslında sisteme çıktı. Ayakta alkışlıyorum. Futbolun sahibi kulüplerdir. Kulüpler Birliği’nin güçlü olması, Trabzonspor’un da orada güçlü temsil edilmesi lazımdır. Yeni bir düzen kurma zamanıdır. O zaman hakemler kendi başına kalmayacak, bizim görevlendirdiğimiz kişiler olacaktır. Avrupa’da futbolu yöneten unsurlar ayrı ayrı değil. Eğer istediğimiz değişikliği sağlayabilirsek hakemlere verilecek puanın yarısını Kulüpler Birliği verecek.

Kulüpler Birliği için çalışmalar yapıyoruz, orada bir fotoğrafımız alınıp hakarete varan eleştiriler yapılıyor. Biz ne yapmaya çalışıyoruz, onlar ne diyor. Ben ‘MHK istifa etsin’ demedim. ‘Hakem düdüğünü asacak’ dedim ve astı. Yıldırım Demirören aynı şeyi söyledi, birebir aynı ifadeyi kullanamazdı.

Önümüzdeki en büyük engel, içimizdeki arkadaşların en ufak bir fırsatı kaçırmadan bizi yıpratmaya çalışmalarıdır. Buna engel olmamız lazım.”

Güçlü olmak mı, haklı olmak mı?

Usta’nın konuşmasından sonra soru-cevap bölümüne geçildi. Bu bölüme Muharrem Usta ile bir dinleyicinin karşılıklı diyaloğu damgasını vurdu.

Sorunun sahibi delikanlı “Bizi dinlemediğini defalarca deneyerek anladığımız bir TFF Başkanıyla hâlâ neden anlaşmaya çalışıyorsunuz?” diye sorunca Usta “benim yerimde olsan sen ne yapardın?” diye soruyla karşılık verdi. Sonrası şöyle gelişti:

Delikanlı: “TFF yönetiminin gitmesi için mücadele ederdim”

M. Usta: “Gönderecek gücümüz yoksa ne yapacağız? O kurumları terk mi edeceğiz? O zaman hiçbir şey değişmiyor, umurlarında bile olmuyor. Mücadele edebilmek için içeride kalmalıyız”

Delikanlı: “Ben üniversitedeyken yanlış bir uygulamaya karşı rektörle mücadeleye giriştim ve yanlışlığı düzelttirdim.”

M. Usta: “Tek başına mıydın yoksa arkanda bir güç var mıydı?”

Delikanlı: “Tek başımaydım, yanımda-arkamda kimse yoktu”

M. Usta: “Ben olsam seni hiç muhatap almazdım, kusura bakma. Tek başına hiçbir şey olmaz. Sen çok insaflı bir rektöre rastlamışsın.”

Delikanlı: “Başkanım güçlü olmak değil haklı olmak önemlidir. O zaman tek başınıza da mücadele eder ve başarabilirsiniz”

Hakkımdaki haberlerin yüzde 80’i yalan

Muharrem Usta daha sonra gelen sorular karşısında özetle Trabzonspor radyosu, web tv ve youtube kanalının yakında yayına başlayacağını, Trabzonspor TV’nin bunlardan sonra ancak gündeme geleceğini söyledi. Son olarak “medyada hakkımda çıkan haberlerin yüzde 80’i yalandır. Sosyal medya kullanıcıları arasında sağduyulu kullanıcılar da var. Onlarla birlikte önümüzdeki günlerde sağlıklı bir platform kuracağız” açıklamalarını yaptı.

Karadeniz Manşet