Trabzonspor Başkan adayı İbrahim Hacıosmanoğlukonuşmasında şunları söyledi: "Delege bize bu kutsal görevi emanet etti. Seçildiğimiz günü hatırlıyorsunuz. Olağanüstü kongreyi. O dönemki başkan adayları da biz de buna 2 sene ekleyin diye talebimiz olmadı. Tahmin ediyorum ki benim kazanacağımı tahmin etmediler. Ben kazandıktan sonra ertesi gün Trabzonspor'u mahkeme kapılarına taşıdılar. Bizi seçen genel kurul iradesiydi."

HİÇ KİMSENİN HADDİNE DEĞİL

Genel Kurul iradesine saygısızlık yapmak kimsenin haddine olmaması lazım. Başarılı olur başarısız olur onlara destek olunması gerektiğine inanıyorum. Ben de Trabzonspor taraftarıyım, herkesin aynı şekilde davranması gerektiğine inanıyorum. Ne yazık ki biz rahat çalışamadık. Mahkemelerden bir taraftan uğraşıyorsunuz, Trabzonspor'u kendinin sananlar sizlerle uğraşır, bütün bu şartlara rağmen biz iki sene çok uğraştık ama sonuç olarak bu kulübe kayyum geliyor gidiyor diye bu kulübü kilitlediler. Ben diyorum ki Aralık'ta kongre var. Sportif manada, ekonomik manada çökmüş Trabzonspor'u alıp ne yapacaksınız. Biz 200 milyon borçla aldık, bu 200 milyon liranın 2,5 senede yıllık ortalama faizi 70 milyonun üzerinde. Kur artışı oldu, 70 milyonun üzerinde kur artışından üzerinde yük bindi. Biz ne yaptık 50-60 milyon Trabzonspor'un borcunu arttırdık. Bu zor zamanlarda dahi, sportif başarı konusunda UEFA'da gruplardan çıkma başarısı gösterdik.

HAKEM HATALARIYLA ŞAMPİYONLUKTAN UZAKLAŞTIRDILAR

Yine hakem hatalarıyla şampiyonluktan bizi uzaklaştırdılar. Şampiyon olabilirdik. Bu süre içerisinde, derin Trabzonspor diyorlar, ben onların adını değiştirdim, bizi eleştirerek kavga ederek kulübü bir yere taşıyamazsınız. İlk 4 haftada Trabzonspor'un 10 puanı vardı. Ve Trabzonspor, böyle çıkarsa sıkıntı yaratır bize diye bize operasyon yaptılar. Şimdi bu operasyonu, dış kaynakları var, onlarla mücadele edersiniz, ama içerdeki iş birlikçileri, aslında onlar Trabzonspor haini. Trabzonspor'a ihanet edenler... Amaçları neydi. Amaçları kongre var, bu yönetim sportif başarılı şekilde kongreye gitmesin diye.. Antep maçından sonra olaylar oldu. Biz demokratik hakkımızı kullandık. Protesto hakkımızı kullandık. Hiç bir yöneticinin ne sözlü ne de fiziki müdahalesi yoktu. UEFA Gerekçeli kararı duyurması ile CAS'ın da devreye girmesi ile neler yaşanacağını çok iyi biliyorlar. Bize sus denilmeyeceğini herkes bilir. Bu konudaki mücadelemiz son hızıyla devam ediyor.