Yapay Zekâ Ve Güüüm!.

Yapay zekâ insanın elinde olduğu müddetçe tehlikelidir. Menfaatin elinde oldukça daha da tehlikelidir. Devletin elinde daha tehlikelidir.

Yapay Zekâ Ve Güüüm!.
Yapay Zekâ Ve Güüüm!. Yonetici
Advert

Yapay zekâ insanın elinde olduğu müddetçe tehlikelidir.
Menfaatin elinde oldukça daha da tehlikelidir.
Devletin elinde daha tehlikelidir.
Bir çılgının eline geçerse işte o zaman dünya çıldırır, vay insanlığın haline!.
Tek ortak aklın elinde olursa o zaman insanlık kısmen güvende olabilir. O da bir yere kadardır ve tüm zamanlarda hiç mümkün değildir.


Ortak aklın elinden çıktığı an da çılgınlaşıp zalimleşeceği anlamına gelir.
Bu da demektir ki insanlık artık bundan sonra her an ve daha çok tehlikededir.
Çünkü artık parmağın ucundaki bir tuşa bağlı bir insanlık…

Nobel 1896’da öldüğünde gazeteler onun için: “ölüm tüccarı öldü” başlığını atmıştı. Dinamiti bulan Nobel önceleri bundan çok para kazandı. Belki çok para kazanınca çok mutlu olacağını sanıyordu, belli ki hiç de öyle olmadı. Bulduğu dinamit savaşlarda insanlığı havaya uçurmaya başladıkça altınlar da onun cebine girdikçe mutlu olacak yerde çok mutsuz hallere düştü. Vicdanı bunu kaldırmadı. Çevresindekilere bunu çok kere söyledi. Sonunda ölmeden önce kazandığı para ile insanlığa hizmet edilsin diye vasiyette bulundu. İcadıyla hep “öldüren adam” ölünce bıraktığı paralarla Barış için Nobel ödülü verilmeye başlandı. Başlandı da bu çok yüzlü Batılılar bunun da tabii ki suyunu çıkardı. Bu ödül belki her yıl verildi ama çok az kişide yerini buldu.

Yapay zekâ da belli ki dinamitin durumuna benzeyecek. Onu bulan çok iyi bir iş yaptığını sanıyor ama o yapay zekâ düğmesi bir çılgının eline geçtiğinde her şey sıfırı tüketebilir. 2. Dünya Savaşında üç deli (Hitler, Stalin, Mao) dünyayı mahvetmişti.
Şimdi üç deli fazla, bir deli tüm dünyayı yerle yeksan edebilir.
Siz ey yapay zekânın mucitleri, kendi neslinizi belli ki yine kendiniz ortadan kaldıracaksınız.
Bari bir şey yapın da önce kendi kötü hırslarınızı ortadan kaldırın, belki insanlık kurtulabilir.


Şu anda insanlık Batı’nın şartlandırması ile onun sunduğunu düşman görüyor.
“Bak bak düşman şu” diyor; kimse, “acaba o mu?” demiyor, teslimiyetçi bir kafa ile, “he o,” diyor…
Düşman Kuzey Kore, denince herkes ona karşı tedbir almaya çalışıyor o arada Batı da rahatça sömürüsüne devam ediyor.
Düşünün: dünyanın en zalim sömürücüleri olan Batılılar şu anda yapay zekâyı elinde bulunduruyor. Bu size bir şey çağrıştırmıyor mu?.

Yapay zekâ bu konuda yeni bir evre başlatmış oluyor. Böylece dünyayı uçuruma yuvarlamak daha kolaylaşmış oluyor…
Düşünün dünyanın önemli merkezlerine doğru kurgulanmış yıkıcı silahlar bir düğme ile patlatılabilir konumda olursa ve bu düğme de bir çılgının eline geçerse ne olur?.
Ne olur ki: insanlık yeniden taş devrinden kazma-kürekle başlamış olur… Gerçi bu da çok kötü değil… Habil ile Kabil’in savaşına dönmüş oluruz o kadar…


Sonra yine tekerleği buluruz, sonra demiri, sonra kılıcı, sonra barutu, sonra pusulayı, sonra yine teknolojiyi, sonra dinamiti, atom bombasını, sonra Nagazaki, Hiroşima… Sonra yine yapay zekâ düğmesinde bir çılgın, yine yeniden bir daha: güüüüm…
Sonra yine Habil ve Kabil…
Dünya bu kadar belayı, bu kadar döngüyü mümkün değil kaldırmaz!.
Belli ki insanlık kıyameti kendi elleriyle koparacak…
Bu yazı kıyameti birkaç gün ertelerse bu da bir başarıdır, değil mi?.

Eyvallah!.

 

 

 

 

 

 

 

İbrahim Hakkı Gündoğdu Yapay zeka Stalin Mao Hitler
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg