SANA
Her gün yürüdüğün kaldırımlarda;
Peyke peyke sıralanmış izlerin.
Okuduğum şair, mısralarında;
Beni içten yakan senin dünlerin.
Hangi acı yaşanmadı dünyada;
Taşa tohum ektim, çıktı toprakta.
Ceylan gibi sesin, çıksa figanda;
Kalemler toplanır, yazar dertlerin.
Harlı ateşlerde olurum yanan;
Küller çiçek açar, gönülde sanan;
Bir nefes sevgiye olunca derman;
Canana can gibi senin hallerin;
Yüksek tepelerde seda yankılar;
Kayalara çarpar, içli şarkılar;
Şahit olur söze, bütün canlılar;
Ozanlar kıskanır senin sözlerin;
Utanarak baktım çok uzaklardan;
Feryadımı sorma çok susanlardan;
İmtihandan çıktık çok yalanlardan;
Olaylara şahit senin gözlerin.
Kurak kum çölünden yüzerek geçtin;
Şu yalan dünyanın kahrını sevdin;
Riyasız günahsız bir yolu seçtin;
Sende kalsın el değmeyen ellerin.