Doğa konusunda üç kilit kavram; kilit tür, kilit kaynak ve kenar etkisi
Advert

Doğa konusunda üç kilit kavram; kilit tür, kilit kaynak ve kenar etkisi

Doğadan bağımsız ve ona hiç zarar vermeden yaşamamız mümkün değildir. Fakat bu zararın doğanın kendini yenileme sınırları içinde kalması adına özetlemeye çalışacağımız üç kilit kavramı hiçbir zaman akıldan çıkarmamak gerekir.

HAYAT - 2019-11-17 16:10:31

Doğal ortamlar (ekosistemler) canlı ve cansız birçok elemanın ahenkli çalışması sonucu ortaya çıkan sağlıklı bir bütünlüğü temsil eder.

Her bir eleman ayrı ayrı önemli olsa da bazıları doğa parçasında işlerin yürümesi için diğerlerine göre öne çıkar. Başka bir ifade ile ekosistemin geleceği öne çıkan bu unsurlara bağlıdır. Bu unsurlar ekosistemin toprak, su gibi cansız elemanlarından oluşuyorsa  “kilit kaynak”, bir canlı türünü ifade ediyorsa “kilit tür” adını alır. Tıpkı kemer köprülerin kilit taşı, aile içinde anne-baba gibi ekosistemleri de ayakta tutan “kilit kaynak” ve “kilit türlerdir”.  Tropikal bölgelerde bir papağan türü yabani incir meyvesi ile beslenir. Fakat papağanlar incir ağacının bulunduğu her yerde yaşamını sürdüremez. İncir meyveleri bir miktar zehirli madde içerdiğinden meyveleri yiyen papağanlar orman tabanında bulunan bir çeşit kil çamurunu yiyerek zehirleri zararsız hale getirir. Papağanlar ancak  killi toprağın olduğu ortamlarda bulunur. Başka bir değişle killi toprak papağan için “kilit kaynaktır”. Yok olması papağanların yok olması ile sonuçlanır.

Benzer bir şekilde herhangi bir doğa parçasında çok sayıda canlı çeşidi yaşamını sürdürür. Bu türlerden beslenme, barınma ve diğer canlıların yaşamlarını şekillendirme bakımında daha önemli olan “kilit tür” ortadan kalkarsa sistem dağılır. Bu bakımdan faaliyet gösterdiğimiz herhangi bir doğa parçasında kilit türlerin ve kilit kaynağın bilinmesi gerekir. Doğaya yönelik madencilik, taşocağı, HES, ormancılık, atıkların bırakılması gibi çalışmaların “kilit kaynak” ve “kilit türleri” nasıl etkileyeceğinin hesap edilmesi öncelikli yapılması gereken işlerin başında gelir.

Doğada, örneğin ormanlarda ormanı çevreleyen dış sınırlara orman için “kenar” denir ve “kenarlar” ormanın etkilerini azaltır. Orman kenarında dolaşan ve kuşların yumurtaları ile beslenen bir sincap ormanın derinlerindeki yuvalara zarar veremez. Çünkü kenarın sınırları içlere etki edemez. Fakat orman içine açılan rastgele yollar içlere doğru “kenar etkisini”  artırır. Böylece sincaplar ormanların derinliklerine ulaşarak bütün kuş yumurtalarını menüsüne dahil eder. Zamanla ormanda sıklıkla karşılaştığınız kuş türleri yavaş yavaş yok olmaya başlar. “Kenar etkisi kuralı” ırmak, mera, göl, dağ gibi tüm doğa parçası için geçerlidir. Bu bakımdan yukarıda sözünü ettiğim doğayı etkileyecek faaliyetlerde “kenar etkisini” minimum seviyede tutacak bir yaklaşım içinde olmalıyız. Örnek vermek gerekirse dağa, meraya, tarlaya, köye ve yaylaya yeni bir yol yaparken güzergâh rastgele değil doğal ortamın bütünü en az parçalayacak şekilde planlanmalıdır.

Doğadan bağımsız ve ona hiç zarar vermeden yaşamamız mümkün değildir. Fakat bu zararın doğanın kendini yenileme sınırları içinde kalması adına özetlemeye çalıştığım üç kilit kavramı hiçbir zaman akıldan çıkarmamak gerekir.

 

DİĞER HABERLER