Yolu yavaş yürü, ey güzel insan;
Boyunda, posunda, zarafetin var.
Mermer gibi duran, sel gibi akan;
Gönüllere matuf, marifetin var.
Özü, sözü, bir olanlar nerede?
Kim ruh vermiş, canlı gezen cesede?
Söz söylenmez, ezel ile ebede;
Kalplere nakşeden, işaretin var.
Sevgi ve merhamet, gönlün asası;
Rahmanın yoludur, hasların hası;
Bize yoldaş olur, Rabbin esması;
Zikir gölgesinde, letafetin var.
Üflesen kibrine, tuzla buz olur;
Bir musibet gelse, yazda güz olur;
Maddeden manaya, giden yol olur;
Bende akis bulan, nezaketin var.
Işık yoksa, gözler karanlık sever;
Kalem yazar, tutar yazanı üzer;
Yürek bu ya, gider alemi gezer;
İsmine münasip, basiretin var.
Beni de al, kutlu yoldan gidelim;
Nizam-ı Aleme, muştu dikelim;
Omuz verip, küheylana binelim;
Secereden gelen, asaletin var.