Geçmişi Bilmeden Konuşmak Hariçten Gazel Okumaktır
Ali Kandemir

Geçmişi Bilmeden Konuşmak Hariçten Gazel Okumaktır

Advert

Okullarımızda geçmişe ait bilgileri gereğince veremediğimiz, versek bile öğrettiklerimizin klişeleşmiş ifadelerden öteye geçemediği bilinen bir gerçektir. Geçmişe ait veriler sadece kuru kuruya ezberletilmez. Geçmişin bilgileri ile günümüzün bir kıyas yapılır. Olayların çözümlerine daha sağlıklı yaklaşımlar getirilir. Bununla yetinilmez, gelecek için doğru tahminlerde bulunulur. Geçmişe ait verileri irdelemeden günümüzü anlamak mümkün olmayacağı gibi, anlık gözlemlerimizden yola çıkarak yapacağımız değerlendirmeler de hariçten gazel okumak gibi olacaktır. Kütüphanelerimiz, arşivlerimiz, güvenilir internet sayfaları dersler çıkarabileceğimiz geçmişe ait verilerle dolu. Bu yazımda sizlere milyonlarcasından sadece birkaç örnek vermek istiyorum.

TÜBİTAK yayınlarından “Tüfek, Mikrop ve Çelik” adlı kitabı okumadan medeniyetin coğrafyaya bağlı hangi koşullarda şekillendiğini, gelişmiş ülkelerin hangi coğrafyalarda geliştiğini anlayamazsınız.

Yine TÜBİTAK yayınlarından “Halkın Bilim Tarihi” adlı eseri gözden geçirmeden okuma yazma bilmeyen insanların insanlığa olağanüstü katkılarını tahayyül edemezsiniz.

 İletişim Yayınlarından 1876’da Anadolu’yu baştanbaşa kat eden İngiliz subay Burnaby’in “At Sırtında Anadolu” adlı kitabını okumadan, Osmanlı imparatorluğunun son dönemlerindeki halkın çektiği sıkıntıları, çaresizlikleri ve yoksulluğu anlayamazsınız.

1888-1895 yıllarında Tunceli ve çevresini gezen Antranik Paşa’nın “Dersim Seyahatnamesi” adlı eserini tetkik etmeden bugünkü PKK terörünün nedenlerini sağlıklı tartışamazsınız.

Kitap Yayınevi’nden 1700-1702 yılları arasında Anadolu’nun önemli bir bölümünü gezen Fransız Tournefort’un Seyahatnamesini okumadan Anadolu’nun biyolojik zenginliğinin günümüze kadar nasıl hızla yok edildiğine ait sağlıklı bilgi veremezsiniz.

 Pegasus Yayınlarından Christopher Lloyd’un “Dünyada Neler Oldu” adlı eserini okumadan insanlığın geçirdiği aşamaları ve farklı medeniyetlerin özelliklerini kavrayamazsınız.

Alfa Yayınlarından Marcus Rediker’in yazdığı “Köle Gemisi” adlı eseri okumadan Batılıların sömürge anlayışını ve Afrika’nın dünyanın niçin öksüz ve en fakir kıtası olduğunu idrak edemezsiniz.

Timaş Yayınlarından Fuat Sezgin’in “Tanınmayan Büyük Çağ” adlı eserini okumadan Müslümanların 8-16. yüzyıllar arasında zirveye çıkmasında çalışmanın, farklılıklara değer vermesinin gücünü kavrayamazsınız.

Yukarıdaki örneklere binlercesini eklemek mümkün. Hülasa okumadan, bilmeden, kıyaslamadan, anlamadan, geçmişi analiz etmeden yapılan işler boş, söylenen sözler ise hariçten gazel okumaktır. Onurlu yaşamanın koşulu okumak, okumak ve okumaktır.

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg