11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü Üzerine
Ali Kandemir

11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü Üzerine

Advert

Cumhurbaşkanlığımız tarafından 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü olarak ilan edildi. Bu günde milyonlarca fidan toprakla buluştu. Ülkemiz sathında etkinliğe geniş katılım vardı. Bana göre milyonlarca fidanın toprakla buluşmasından daha önemli olan bu etkinliğe yediden yetmişe herkesin iştirak etmiş olmasıydı. 

Ülkemizde bugüne kadar ferdi olarak birçok insanımız özellikle de köylülerimiz  çevrelerine fidan dikmeyi ihmal etmemiştir. Fakat bu tip faaliyetler genellikle plansız olagelmiş, etkileri lokal kalmıştır. Bu sene başlatılan 11 Kasım etkinlikleri ise özellikle şehirlerde yaşayan ve  şehirleşmenin verdiği etki ile doğa için tüketici konumda olanların fidan dikimine katılması ve dikimin planlı olması bakımından  önemliydi. Bu etkinlikler aynı zamanda ülkemizde özlemini çektiğim bütün kesimlerin içinde olduğu bir faaliyet olması bakımından da olumluydu. Bu günde, insanımız nerede ise alışkanlık haline gelen topluca doğaya zarar vermek yerine, topluca doğaya katkıda bulunmak anlamına gelecek örgütlü bir etkinliğe katılmıştır. 11 Kasım belki de bir çoğumuz için doğaya katkıda bulunduğumuz ilk  etkinlik olarak hafızalarımızda kalacaktır.  

11 Kasım ve 21 Mart Ağaç Bayramı günlerinde toplumun katılımı ile benzer etkinliklere devam edilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Böylece bir taraftan ülkemiz güzelleşirken, bir taraftan da bu güzelliğe halkın katılımını sağlamış oluruz. Çünkü halkın destek vermediği ve benimsemediği bir faaliyetin ne etkisi olur, ne de devlet tek başına bütün hizmetleri eksiksiz yerine getirebilir.  Diğer taraftan 11 Kasımda olduğu gibi katılımcılık esasına dayandırılan bu gibi faaliyetler toplumumuzu doğaya sürekli zarar veren bir anlayıştan doğasına sahip çıkan bir anlayışa evrilmeyi kolaylaştırır.

Milli Ağaçlandırma Günü vesilesi ile bir kaç hususu da dile getirmek isterim. Toplum olarak doğaya sahip çıkma göstergemiz sadece ağaç dikmeye indirgenmemeli. Ağaç dikmek doğaya ve kendimize saygımızın ifadelerinden sadece birisidir.  Bunun yanında gördüğümüz her ağaçsız alanın ağaçlandırılması da doğru değildir. En az ağaç türleri kadar önemli olan diğer bitki çeşitlerimizin de yaşamasına olanak tanıma adına dikim sahalarının  planlanması gereklidir. Dikimlere yakın geçmişte orman vasfını kaybetmiş sahalardan ve dikilecek fidana uygun ortamlardan başlanmalı, dikimde kullanılacak fidanlar dikim yapılacak bölgelerden elde edilecek tohumlardan üretilmelidir. Bu konu fidanların uyumu ve yöredeki doğal bitki örtüsünün korunması ve devamı bakımından önemlidir. Son yıllarda orman teşkilatımız bu konuya önem vermeye başlamıştır. Diğer taraftan dikilen fidanlar kaderine terk edilmemeli.  Bunca emeğin ardından dikim sahalarını takip etmek gerekir. Fidanları doğaya uyumları süresince susuzluğa  ve otlayan hayvanların insafına terk etmek doğru olmaz. Eğer böyle yaparsak bundan sonraki seneler ağaç dikme bayramlarına katılacak insan bulamayız. Çünkü toplumda kabullenilmeyen ve katılımcılığın devamlı olmadığı  faaliyetlerin ortak özelliği daha öncekilerin başarısız oluşudur.

Son söz olarak; 11 Kasım günlerinin doğayı sürekli hırpalayan bir toplum olma yerine doğanın kâhyası bir toplum olmaya vesile olmasını diliyorum.

 

 

 

 

 

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg