Trabzonspor ya deveyi güdecek ya bu diyardan gidecek!
Bülent Şirin

Trabzonspor ya deveyi güdecek ya bu diyardan gidecek!

Advert

Trabzonspor pazar günü akşamı yine sıradan bir hadise yaşadı. Uzun uzun anlatmaya, hakkında edebiyat parçalamaya gerek yok. Herkes her şeyi gördü. Bizim de ortalama tepkimiz değişmedi. Bu hakem zaten bizim can düşmanımızdı ve derhal düdüğünü asmalıydı, MHK istifa etmeliydi, o yetmezdi bir de TFF istifa etmeliydi, öyle olmalıydı, böyle olmalıydı. Hızır idi, Yunus idi...

Ben bildim bileli bu böyle. İstifa etmiyorlarsa bile görev süreleri bitiyor, yerlerine başkaları geliyor ama hiçbir şey değişmiyor. Bakınız, yaşı müsait olmayanlar zaten bilmez de müsait olanlar da hatırlamaz: 1977-78 sezonu, 2010-11 sezonundan farksızdı. Ebediyete akıp giden 40 senede değişen bir şey yok.

Bizim camianın ortalama aklı tepki gösteriyor göstermesine ama her seferinde bu sıradan hadise başına ilk kez gelmiş gibi davranıyor. Bu oyunları çeviren irade de bunu görüyor, işine bakıyor.

Nasıl oluyor da kimsenin aklına kalıcı bir çözüm üretmek ya da araştırmak gelmiyor?” diye yıllardır kıvranır dururum böyle zamanlarda. Tabii çözüm derken beşli mavzeri alıp dağa çıkmaktan ve sair illegal yollardan bahsetmiyoruz. Meşru ve yasal çözümler dışında bir şey aklımızdan bile geçmez.

Maç gecesi kuru gürültünün boyumuzu aştığı, hamasetin ümüğümüzü sıktığı sosyal medya ortamında çaresiz gözlerle dolaşırken ilk defa kalıcı ve aklı başında iki çözüm teklifi gördüm. Biri deveyi gütmek, diğeri bu diyardan gitmek olarak değerlendirilebilirdi bunların.

Erdal Hoş dostumuzun yazdıkları şöyle:

“İki tane daha Yusuf Yazıcı üreteceksin, defansa da bir Tony bulacaksın. Hakemler falan değişmeyecek. Avrupa’da olacaksın. Bu adamların utanma eşiği çok aşağıda, Avrupa ile aşılır o eşik. Yönetici daha çok çalışacak. Scout ekibi daha çok çalışacak. Ben başka çare bilmiyorum uşaklar. Yönetimin gündemi hakem falan olmayacak. Kamuoyu konuşur onu zaten. Yönetimin, çalışanın derdi nasıl daha iyi yaparım olacak. Üretmekten, keşfetmekten vazgeçmemek tek bildiğim çare... Taraftar da bununla gurur duyacak, sürdürülürse duyar...”

Yani Erdal nihai sonuca ulaşmanın Avrupa’dan geçtiğini düşünse de yine ülkede mücadele etmek gerektiğini söylüyor.

Bu daha önce bilinçli ya da bilinçsiz denendi, aslında başarılı da olundu. Ancak herkesin bildiği ama göremediği güçler şampiyonluğa izin vermedi. İşte problem tam da orada başladı, camia başarıyı görmezden geldi, “Şampiyonluk hariç hiçbir sonuç başarı değildir” dedi, mevcutları yakışıksız yöntemlerle gönderip yerine “Şampiyon yapacak” olanları getirdi. Onlar da hepten batırdı, gitti.

İmdi... Bu yöntem uygulanacaksa taraftar filmin sonunu beklemeli. İlk yarısını seyredip de canı sıkılınca salondan çıkıp gitmemeli. Sabır, zaman ve gayretle başarılabilir, camianın basiret ve ferasetine bağlıdır.

İkinci teklif Dr. Emre Cumhur Baykan’dan. Onunki daha radikal bir yöntem:

“TS kongre üyesi olarak 2011’de çalınanlar ve sonrasında 7,5 sene hırsız güçlerin aralıksız infazına karşı TS kulübünün ligden çekilmesi (bir Avrupa ligine sportif iltica talebinde bulunması) konulu ”Olağanüstü Kongre” çağrısı içerikli bir dilekçe yazsam kimler imzalar?

Ülke değişebilir. (Yani herhangi bir ülke olabilir. B.Ş.) Ancak dünyanın dörtbir yanına yayılmış milyonlarca TS taraftarı, takımı hangi ligde misafirse o ligin en renkli takımı olur. Namusuyla oynar, bu kirli ligdekinden de kat kat fazla para kazanır. 200 farklı milletten de taraftarı olur”

Uygulaması kolay bir şey olmasa gerek. Ayrıca “İstanbul’u dize getirmek”ten başka derdi olmayan kesimlere anlatmak herhalde çok zor olacaktır. Fakat uygulanabilirse sonuçları tadından yenmeyecektir, bu köyü görmek için de kılavuz gerekmiyor bize göre.

Bu yöntemlerin hangisi daha iyidir, hangisi gerçekçilikten uzaktır, değerlendirmek için erken olabilir. Ancak nihayet kafa yorulmaya başlandığını görmek beni çok ferahlattı. Arkasının geleceğini umut, tahmin ve temenni ediyorum. Dostlara da minnet ve teşekkürler...

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg