Kongrenin yankıları...
Bülent Şirin

Kongrenin yankıları...

Advert

Dünkü yazımın üzerine Trabzon Dernekleri Federasyonu yönetim kurulu üyesi ve Kuzey Yıldızı Trabzonsporlular Derneği Başkanı İsmail Turgut Öksüz ile Of-Hayrat Birleşik Makililer Derneği Başkanı İdris Türk aradı. 

Sayın Öksüz öyle kolay kolay aramaz, telefonlarıma çok geç döner ya da hiç dönmez. İlk aramada görüştüğümüz nadirdir. Bunları sitem olsun diye yazmıyoruz, herkesin belli bir yoğunluk derecesi var. Tabii bir de öncelik sıralaması.

Genç başkan, dünkü yazımda kongredeki tavırları hakkında sarf ettiğimiz “hırçın ve öfkeli” tanımından dolayı rahatsızlık duyduğunu ve kendisini toplumun önüne attığımı söyleyerek sitemlerini ifade etti. Ardından da sağ olsun, kongrenin öncesi ve esnasında gelişen perde arkası olaylarını uzun uzun açıkladı ve gördüğü ciddi yanlışlıklar nedeniyle öfkelendiğini, düzeltme çabaları nedeniyle de büyük bir enerji harcadığını anlattı. Konuşmanın ilerleyen safhalarında anlaşıldı ki, benim yazının tamamını okumamıştı. Çünkü bir alt satırda içinde bulunduğu psikolojinin sebep ve gerekçelerini de yazdığımı bilmiyordu. Hele TDF’nin gelecek kongresinde başkan adayı olacağını şimdiden açıkladığını yazdığımdan da haberi yoktu, ben lafın arasında söyleyince okumadığını kendisi ifşa etti.

İsmail Turgut Öksüz, bizim nazarımızda Trabzon ve Trabzonspor camiasında yöneticilik vasfına sahip önem verdiğimiz, üzerine titrediğimiz isimlerden biridir. Bu profile sahip birinin en ufak bir fevri tavrı göze batmakta, kamuoyunu rahatsız etmektedir.

Çünkü;

Trabzon ve Trabzonspor camiası mensupları, kendileri ne kadar öfkeli, agresif, hırçın olursa olsun liderlik makamında görmek istedikleri kişinin sakin, sabırlı, uyumlu, kucaklayıcı ve birleştirici olmasını istemektedirler. Camiada en çok ihtiyacı hissedilen vasfın bu olduğunu, zor camiaya ancak bu profilde bir kişinin liderlik yapabileceğini düşünmektedirler.

Mustafa Can’ın vapur toplantısındaki konuşmasını köşeli ve itici bulanların haddi hesabı yoktu mesela; görüştüğüm insanlardan haftalarca şikâyetini dinledim. TDF’ye altı yıl başkanlık yapmış Mustafa Demir şekil itibariyle tam da aranan profile uygun bir görüntü çiziyordu. O yüzden kimsenin aklına gelmedi başlayıp da başlamakla bıraktığı bir girişimi federasyon faaliyeti diye yıllarca milletin gözüne sokmasını sorgulamak.

İsmail Turgut Öksüz’ün aramasının asıl acı tarafı, geçmişte kendisi hakkında kaleme aldığımız takdir dolu bir sürü yazının farkında bile olmayıp (çünkü bunları okumaya vakti (!) yoktu), iki kelimelik bir tanımlama yüzünden arayıp yarım saatten fazla sitem etmeye zaman ayırabilmesiydi. Onu da okumamıştı ya, biri söylemişti muhtemelen. Devamını okusa aramaya bile gerek görmezdi belki. Neyse, bu vesileyle samimi bir dostla söz teması kurmuş olduk. Kendisine TDF’deki görevinde başarılar diliyor, Kuzey Yıldızı’ndeki başarılarının da devamını diliyoruz. Hakkındaki endişemiz, üslup problemi yüzünden hak ettiği yerlere gelemeyeceği ihtimalinden kaynaklanmaktadır. Kendi gördüğü sıkıntıları gören başka düzgün insanlar da var. Onlar öyle delleniyor mu?

İdris Türk’ün anlattıkları

Arayan diğer dostumuz İdris Türk’tü ve Sayın Türk bu konuda bambaşka bir tavra sahipti. Yazıp çizdiklerimizi beğenirse de arar teşekkür eder, beğenmez ya da eksik ve yanlış bulursa da lisan-ı münasiple düşüncelerini ifade ederdi.

Bilindiği gibi İdris Türk, TDF kongre sürecinde önce Mustafa Can ile hareket etmiş, son demlerde Sami Kılıç ile listelerin birleştirilmesi kararı alınınca o da bu karara uymuş ve Sami Kılıç’ın listesinde yer almıştı.

Tecrübeli başkan, İsmail Şatıroğlu’nun kongredeki konuşmasında Sami Kılıç’a hitaben “İki gün önceye kadar tanımıyordum” şeklinde bir ifade kullanmış olmasını, Ofluların federasyona yeni geldikleri şeklinde ince bir ironi olarak okumuştu ve buna şiddetle itirazı olduğunu, Ofluların federasyonun kuruluşundan beri içinde bulunduğunu, ancak o gün tartışma büyümesin diye buna cevap vermediklerini ifade etti.

İdris Türk, hem Ofluların hem de Of-Hayrat Derneği’nin TDF’nin içinde bulunmaya devam edeceğini, federasyonun bütün Trabzon’u kucaklaması ve Trabzon için faydalı faaliyetler yapması için çalışacaklarını, yönetimi çalışmaya teşvik edeceklerini söyledi özetle. Biz de bundan memnuniyet duyacağımızı, elimizden gelen bir şey olursa ardımıza koymayacağımızı beyan ettik.

Her iki dostumuzla da aramızda çok sayıda “yazılmamak kaydıyla” konu geçti. Onlar şimdilik bizde kalsın, mahremiyet perdesi kalkar ve gerekli görürsek açıklarız. Şimdilik biz bu kadar yazmayı gerekli gördük.

Bizim de elimiz ve kalemimiz TDF’nin üzerinde olacak. İnşaallah daha önce takip ettiğimiz kongreler gibi olmaz, herkes gergin ve gürültülü bir kongre sürecinin ardından o garip sessizliğe bürünmez.

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg