Yatırımcılara ve Talep Edicilere Çevre Eğitimi
Ali Kandemir

Yatırımcılara ve Talep Edicilere Çevre Eğitimi

Advert

Yatırımcılara ve Talep Edicilere Çevre Eğitimi

Doğada, bir canlının atığı diğerinin besini, bir organizmanın ölümü başkasının yaşamı biçiminde canlılar arasında bir ilişki ağı mevcuttur. Böylece doğadaki madde tükenmeden kullanılırken canlılardan bazılarının istediği kadar çoğalma lüksü de ortadan kalkmış olur. Canlılar arasındaki ilişkinin sürekliliğinde güneşin enerjisine ve yaşadığımız çevrenin maddesine ihtiyaç vardır. Hal böyle olunca canlılığın devam edebilmesi için insan dahil organizmaların çevredeki maddeleri kullanması gerekecektir. İnsan dışında diğer canlıların çevrelerini alabildiğince kullanmalarını tetikleyen hırsları, diğerine çaka atmak için doğayı sınırsız ve fazlasını gösteriş için öğünme maksatlı kullanmaları söz konusu değildir. Belki de çevreye zarar veren bu özellikler insanı insan yapan özelliklerdir. Ama canlılar arasında yukarıda verdiğim ilişki dikkate aldığında çevreyi kullanmanın da bir sınırı olmalıdır.

Nasıl ehliyet için başvurularda, önde giden aracı görsünler diye göz muayenesi isteniyorsa, doğayı kullanan yatırımcılarımızın ve talep edenlerin de önlerine çıkan nadide bitki ve hayvan çeşitlerini görsünler diye çevre konusunda eğitilmelidir. Çevre konusunda daha önceki projelerinden duyarlılıkları tescil edilmeyenlere yatırım izni verilmemelidir. Ülkemizin enerji ihtiyacı ve istihdam ihtiyacı ortada. Fakat yazımda amacım, çevreyi etkileyecek yatırımların planlanıp, hayata geçirilmesi ve uygulama sürecindeki kural tanımazlıkların önüne bir parça da olsa geçme gerekliliğine dikkat çekmektir. Ülkemizde çevre konusunda genellikle ağaçların sökümü ve kesimi konusunda karşıtlar arasında kıyamet koparılmaktadır. Ülkemizin doğasında asıl tehdit altında olanlar ise otsu olan bitkilerimiz, farkında bile olmadığımız küçük canlı çeşitleridir. Gözden ırak oldukları için gönüllerden de ırak bir şekilde yok olup gitmektedir.

Çevre konusunda yatırımcıları ve karar vericileri eğitmeliyiz.

Eğitmeliyiz ki; binlerce yıldır yumurtlamak üzere nehirlerin üst kısımlarına gitmek zorunda kalan balıkların, önüne çekilen ve balık geçidi olmayan baraj duvarının önünde çaresiz kaldıklarını ve çoğalamadıkları bilinsin.

Eğitmeliyiz ki; kazandım denirken nelerin kaybedildiği anlaşılsın.

Eğitmeliyiz ki; kullanabilecekleri geniş doğal kaynaklar varken bir köşeye sıkışmış çaresiz bir bitki türünü ortadan kaldırmanın insanlığa yakışmadığı bilinsin.

Eğitmeliyiz ki; bütün kayalıkları mıcıra dönüştürme, bütün vadilere HES’ler inşa etme yerine bazı alanların küçükte olsa tohumluk olarak bırakılmasının gerekli olduğu anlaşılsın.

Eğitmeliyiz ki; vatanımızın cennetliğinin doğasının güzelliğinden geldiği bilinsin.

Eğitmeliyiz ki; geçimini tarımdan sağlayan ve başkada yapacak bir şeyi bulunmayan köylülerimiz, alıkonan suların sebep olduğu susuzluktan çapaları ile su sırası yüzünden birbirlerine girip köylerindeki huzur bozulmasın.

Eğitmeliyiz ki; yatırımlarda parasal kazanç hesap edilirken  doğanın şekillendirdiği ve yaşayanların yaşamını kolaylaştıran, mutluluk ve huzurunu sağlayan birikerek gelen kültürün, toplumu toplum yapan asıl unsur olduğu anlaşılsın.

Eğitmeliyiz ki; çocuklarımız mutlu kalsın. Eğitmeliyiz ki; yok ettiklerimizin varlık sebebimiz olduğu bilinsin.

Eğitmeliyiz ki; kural tanımazlıktan mutedil olmaya dönüş yaparak politik olarak çevre konusunu istismar edenlerin ekmeğine yağ sürülmesin.

Eğitmeliyiz ki; çevreyle ilgili her şeye karşı çıkmayan, kuralına uygun inşa edilen barajlardaki enerji üretiminden, çok ender canlı türlerinin yuvasının yakınlarında güzergâhı değiştirilerek inşa edilen yollardan, suyu bol akan derelerde kültürü ve halkın ihtiyacını yok saymayan HES’lerden benim gibi mutluluk duyan ve bilgi ile yönlendirilmiş yatırımları destekleyen ve farklı gruplarla ilişkisi olduğu yönünde ithamları hak etmeyen binlerin olduğu bilinsin. Yatırımlarda çevre konusunda duyarlı olduğunu kanıtlamış kurum ve firmalara öncelik tanınsın.

Tanınsın ki; kazandığımızı düşünürken hep birlikte kaybetmeyelim.

Bilinsin ki; bu yazıyı yazan bendeniz, çevreyi politik amaçlı kullanan bir örgütün tetikçisi değil, böyle düşünenlerden kat be kat daha fazla vatanseverim. Ve bilinsin ki; benim gibi düşünen binlercesi var.

Kalın sağlıcakla.

 

 

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg