Şehir insan ilişkisi
Murat Özer

Şehir insan ilişkisi

Advert

Şehirleri insanlar yapar, insanlar yönetir ama ruhunu kendisi kazanır.
Şehir insan beynindeki mükemmelin yeryüzüne yansımış şeklidir.
Şehir ne kadar mükemmel, beyin o kadar mükemmel.
Beyinler ne kadar gelişmiş, şehir o kadar gelişmiş.
Demek ki biz toplumun beynini şehrin düzeyinden çok rahat anlayabiliriz.
Tarih öncesi şehirlere bir bakın: ihtişamıyla göz kamaştıranlara…
 
Orada yaşayan toplumların medeniyet düzeyi ayna gibi ortaya çıkıyor.
İlim adamları mazi hakkında şehir kalıntılarından bilgi sahibi oluyor.
Bize sıra gelince…
Yarınlarda bizim hakkımızda şehirlerimize bakarak çok iyi şeyler söyleyeceklerini hiç sanmıyorum.  Dünyanın en güzel coğrafyasını kötü mürekkeplerle karalamış gibiyiz.
Tual gibi şehirler değil, tuaf şehirler olmuş.
Halbuki atalarımız nice kadim şehirler kurmuşlar.


Düşünün: biz Selimiye’nin, Süleymaniye’nin, Sultan Ahmet’in, Dolmabahçe Sarayının ve nice köşklerin sahipleriyiz. Hatta biz: Taçmahal’in bile sahibiyiz.
Bu eserleri yapan üstadlarımızı bile tanımıyoruz.
Böyle dünya çapında yeni ve başarılı mimarlar, sanatkarlar yetiştiremiyoruz.
Niçin böyleyiz?.
Şehirlerimize bakıyorum…
Özellikle dünyanın en güzel şehri İstanbulumuza…
Üzülüyorum, acıyorum, vahlanıyorum.
Muhteşem eserlerin arasında gecekondular, ihtişamın yanında ruhsuz ruhsuz binalar…
Gül bahçesini boğmak üzere olan dikenler, yaban otlar hükümranlığı gibi…

Bu şehri ve kadim şehirlerimizi kurtarmak için ne yapmalıyız?.
Aslında çok kolay…
Dünyayı yeniden keşfe gerek yok.
Önce yanıbaşımızdaki tarihi eserlerimize bakacağız.
Onlardan hem örnekler, hem ibretler alacağız.
Sonra başka ülkelerdeki başarılı örneklere bakacağız.
“İlim ve hikmet müslümanın kaybolmuş malıdır, nerede bulursa almalıdır.”
Bu minvar üzere hareket ederek çağdaş şehirlerden örnekler almaktan çekinmeyeceğiz.

 

Sanatkarlarımızı, mimarlarımızı, mühendislerimizi o ülkelere göndereceğiz…
Onları tarihin derinliklerine de göndereceğiz..
Onlardan görkemli eserlerimizin iyi incelenmesini isteyeceğiz.
Tüm bu çalışmaları buluşturup yeni plan ve projelerle şehirlerimizi yeni baştan kurmanın yollarını arayacağız. 
Bugünlerde güzel işler de yapıyoruz:
Mesela “kentsel dönüşümler”le şehirleri yeni baştan ele alıyoruz. 
İşte bu büyük bir fırsat!.
 

Herkesin kendi başına, aklına estiği gibi hareket etmesini önleyerek,
Ruhsuz yeni binaların yükselmesine de müsaade etmeyerek,
Belediyeler ve ilgili sivil toplum örgütleriyle semtlere, yörelere, mahallelere ruhuna uygun projeler oluşturmak…  
Devlet olarak bu plan ve projeleri acilen desteklemek…
Hem “kentsel dönüşüm”ü hızlandırmak,
Hem de bu yeniden yapılanmayı bilinçli bir ekiple takip etmek…
Devlet olarak tüm bunları desteklemek…


Böyle yaparsak şehirlerimize hem tarihi değerleri yeniden kazandırırız,
Hem de kültürümüze yakışır çağdaş şehirler oluştururuz…
El ele verirsek, samimi ve bilinçli olursak başaracağımıza inanıyorum.
Özellikle kamuoyu yanında “yetkililerimizin” de bu haykırışımı duymasını istiyorum.
Dünlerde başardık, bugünlerde de yarınlarda da başarırız…
İnanıyorum…

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg