Bir yıl önce yazdıklarım
Ali Kandemir

Bir yıl önce yazdıklarım

Advert


Sayın okuyucularım. Bugün facebook sayfamı açtığımda tam bir yıl önce yazdığım bir mesajı karşımda gördüm. Bazı küçük değişiklikleri yaptığım ve sonuna bir paragraf ilave ettiğim o mesajımı sizlerle paylaşmak istedim.

“Bir sorun karşısında başkalarını suçlamak temel yaklaşım biçimimiz. Bunun nereden köken aldığını ve tarihte ne kadar geriye gittiğini bilemiyorum. Sorun hep başkalarında arandığı için kendimizi gözden geçirmeye ihtiyaç duymuyoruz, çünkü hatalı olan ve tutumunu değiştirmesi gereken hep başkası. Böyle olunca düşünme becerimiz köreliyor, körelince yeni problemlerde yine suçluyu dışımızda görmek istiyoruz. Bu davranış biçimimizin örneklerini, köylüsünde, kentlisinde, akademilisinde, siyasetçisinde, pazarlısından, tarlada çalışanına kadar herkeste görmek mümkün. Üzücü olan bu özelliğimizi ülkemizin en kritik şu günlerinde en hayati bir konuda bile sürdürmemiz. Terör belası bütün şiddetiyle ortada. Karar vericilerin sorumluluğu kendilerinin dışında aramaları karşısında söyleyecek söz bulamıyorum. Toplumların kırılma noktaları var. Şiddet eşik değere ulaştığında felaketin başlamasını durdurmak mümkün olmayabilir. Bir vatandaş olarak ricam, Karar vericilerin ülke olarak sisli ortamdan geçerken birbirlerini suçlamadan, oturup birlikte bir orta yolun bulunmasına çaba göstermeleridir. Sözün kimden ve nereden geldiği önemli değil, önemli olan o sözün bir yaraya merhem olup olmadığı olmalıdır. Şehitlerimizin kutsal bedenlerinin toprağa düştüğü şu günlerde teröre her gün lanet okuyoruz (okumalıyız). Fakat böyle bir hayati konuda bile dayanışma sağlayamıyoruz, bir masa etrafında bir araya gelip çözüm yolları aramıyoruz. Daha huzurlu günlere ulaşmak dileğiyle. Kalın sağlıcakla”.

Yukarıda bir yıl önce yazdıklarıma şu birkaç satırı da ilave etmek isterim.

Gelinen son noktada ülkemizin temel sorunları ve çözüm önerileri belli. Sorunlarımızın çözümü konusunda her geçen gün olumlu gelişmeler olsa da belli sorunları hala tekrar tekrar yaşıyor olmamızı düşünmek gerek. Tekrar eden sorunlarımızın çok sayıda nedeni olmasına karşın; yeterli sayıda sorun çözme becerisine sahip insan kaynağını oluşturamamamız, bilgiye dayalı iş yapma alışkanlığımızın düşüklüğü ve mevcut durumun bize avantaj sağlamasının verdiği rehavet bunlardan belli başlıcaları arasında sayılabilir. İlk ikisini eğitim sistemimizin temel hedefleri arasına alarak çözebiliriz. Sonuncusunu ise, bize avantaj sağlayan her şeyin ülke için her zaman avantaj olmayacağını düşünerek. Zira son olaylar bunu göstermiştir.

 

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg