Türkiye futbolda her zaman yaptığı gibi kuru motivasyonla, gazla bir havalandı; realite duvarına toslayıp yere çakılınca yine feleğini şaşırdı. Önce bir sersemledi, sonra ne olup bittiğini anlamaya çalıştı ve yine her zaman olduğu gibi herkes birbirini suçlamaya başladı. Tabii bu son aşamada son derece komik-trajikomik sahneler görüntülendi, yine her zaman olduğu gibi.
İlk maçta kritik bir pozisyonda saçını düzelten bir arkadaşın oraya özel berberini götürdüğünü okuduk mesela sonraki günlerde. Kendisinden çekinildiği için fazla yüksek sesle değil de mırıldanma modunda dile getirilen bir trajikomedi daha var, o da teknik direktörün aldığı astronomik maaş. Futbolcuların gerek kulüp takımlarında gerekse Milli Takım galibiyetlerinde aldıkları ücretler de doğrusu göz kamaştırmayacak gibi değil. Yani tersinden baktığınız zaman halen EURO 2016’da görev yapan teknik adamların büyük çoğunluğu Fatih Terim’den daha az kazanıyor ama hepsi Türkiye Milli Takımı’ndan daha başarılı. Futbolculara gelince. Rakip takımlarda astronomik ücretler alan var ama kimse onların aldığı paraları tartışmıyor, çünkü hepsi hakkını veriyor.
Buradan Arda’nın yuhalanmasına geçiş yapıyoruz. Bir kere tribünlerden protesto yükselmesi boşuna değil. Ne dedik az yukarıda, rakip takımlarda astronomik paralar alanlar var ama o paraları hak ediyorlar. İspanya takımında Arda’nın takım arkadaşları vardı, kendisinden daha az ya da kendisi kadar kazananlar da. Ne yapıyordu onlar sahada? Tekmeye kafa uzatıyor, taca çıkan topu kurtarmak için çim kayağı yapıyorlardı. Onlar öyleyken sen niye böylesin?
Tabii söylemeye bile gerek yok, bu protesto aynı zamanda yazının başında ifade etmeye çalıştığımız yere çakılma hadisesinin getirdiği trajikomik sonuçlardan biri aynı zamanda. Barcelona’ya transfer olduktan sonra toplum yönlendiricilerinin kendisini şımarttıkça şımarttığını da unutmayalım.
Toplumun zavallılığı
Arda’nın, tribünlerden protesto yükseldiğinde buna oyun devam ederken patolojik bir reaksiyon göstermesi de sadece Arda’nın değil, bütün toplumun ne kadar zavallı durumda olduğunun bir göstergesidir. Demek Arda kulüp bazında aynı takımda oynadığı arkadaşlarının o sırada sahadaki gayretinin ve ne kadar üstün bir futbol oynadıklarının farkında bile değil. Seyirci haksız mı şimdi? Sen de onlarla aynı takımda oynuyorsun madem, biraz utan da hiç değilse azıcık gayret göster.
Toplum neden zavallı? Kusura bakmayın da her seferinde yemeyeceksiniz bu gazı. Gerçekleri göreceksiniz. Milli Takım teknik direktörünün hangi sebep ve gerekçeyle bu kadar fazla para aldığını sorgulayacaksınız. Türkiye’deki futbol piyasasında dönen paraların nereden gelip nereye gittiğini, bu paraların aslında kimin parası olduğunu sorgulayacaksınız. Maç hasılatları belli, satılan ürün miktarı belli, televizyon geliri belli. Her şey ortada. Büyük bir açık var ve bu açığı devlet kapatıyor. Niye? Ve ne hakla? Hangi amaçla? Hangi derdimize derman oluyor bu bizim?
Bu kadarını da düşünemiyorsanız, her şeye müstehaksınız. Hiç kusura bakmayın.
