Eleştiri en büyük destektir
Bülent Şirin

Eleştiri en büyük destektir

Advert

Geçtiğimiz yıllar bu günlerde yıkılırdı ortalık. Yani Trabzonspor’un çok parası olduğu (!) o mutlu günlerde. Değerli yetkililerimiz Milan senin Chelsea benim, Benfica senin Sevilla benim dolaşır, en “seçme” yıldızları alır gelir, bizi mutluluktan havalara uçururlardı.

Peki, nasıl alındı bu seçme yıldızlar? Onu da M’bia vakası patlayıp kendisiyle akıllara zarar bir anlaşma yapıldığı ortaya çıkınca o değerli büyüklerimizden biri olan Süleyman Hurma’nın itirafıyla öğrenmiştik: “Ne yapsaydık, başka türlü gelmiyorlar” Çatlamak işten değil.

Gerçi asıl çatlamamız gereken günler daha önceydi. Hani şu transferlerle ortalama taraftarın kafasının sevinçten tavana vurduğu sıralarda onlara can-ı gönülden eşlik eden “akil” şahsiyetlerimiz, “ağır” ağabeylerimiz vardı ya. İşte onların yangına körükle giden mesajlarını gördüğümüz zaman çatlamalıydık asıl.

Neydi o mutlu günlerin mantığı? Hiçbir masraftan kaçınma, futbolcular ne istiyorsa kabul et, gerekirse borçlan, iyi bir kadro kur, şampiyon ol. Şampiyonluktan mütevellit gelirlerle borçlarını kapatırsın.

Nasrettin hocanın ülkesinde bu mantık silsilesini kurmak ve ona ciddi ciddi inanmak anormal bir durum değil tabii. Ama işte, Nasrettin hocanın ülkesinde seni şampiyon yapmamak için mantık sınırlarını zorlamakta da bir mahzur görmüyorlar. O kadar borca harca giriyorsun, birileri seni çelmeliyor, dirsek atıyor, hedefine ulaşmana mani oluyor. Bunu göz göre göre yapıyor, hiçbir yaptırımla da karşılaşmıyor. Hiçbir yaptırımla karşılaşmıyorsa ve senin şampiyonluğunu istemiyorsa, demek ki her türlü yolu deneyip seni yine şampiyon yapmayacak demektir.

Peki sen bunu göremiyor musun? Ortalama akıl, ortalama taraftar göremeyebilir. Ancak yönetici pozisyonunda olan, kanaat önderi pozisyonunda olan kişilerin kalabalığa uyması affedilir bir suç değildir.

Şimdilerde o akıl kendini şöyle savunuyor: Mevcut başkana-yönetime destek olmalıydık. İnanılır gibi değil. Niye olmalıydın? Yukarıdaki Nasrettin hoca mantığının yürümeyeceğini görmedin mi? Şimdi varılan sonuçtan sorumluluk kabul ediyor musun? Yok. Şimdi yeni başkana destek olmakla meşgulsün çünkü. Kimse kusura bakmasın, bu “gelen ağam, giden paşam” zihniyetinin biraz rafine edilmiş halinden başka bir şey değildir.

Ramazan günü kafanızı fazla ütülemeyeyim. Şimdi Trabzonspor’da yangını söndürmeye, kulübü kurtarmaya çalışan bir başkan ve yönetim var. Bu yönetime destek olmak gerekir mi gerekmez mi? Buna her Trabzonsporlu kendisi karar vermelidir. Herkes tarafını açıkça belli edebilmeli, destek olan da bu desteğin yönetimin her yaptığını onaylamak anlamına gelmediğini bilmeli ve ona göre davranmalıdır. Yapılan bir yanlışı açıkça eleştirmek de bir destektir. Hatta en güçlü destek budur. Yanlışı mahsus görmeyip gönlünü hoş edecek şeyler söylerseniz iyilik değil, çok büyük kötülük etmiş olursunuz. Zararını da camia çeker.

O transfer günlerinde saçtık, savurduk. Şimdi de UEFA’nın yüce huzurunda kuruşun hesabını yapıyoruz. Ne oldu şimdi? Bunu “o kadar yıldız aldı beaaaa” diye cevap verecek kaz kafalılara sormuyorum. Bu zaten cevap da değil. Evet. “Bu camianın akıllısı benim” diyenler cevap versinler. Ne oldu şimdi? Başkanı desteklemekle iyi mi ettiniz?  

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg