İlçe Başkanı Karadeniz, açıklamasında şunları söyledi: “29 Mart 2016 tarihinde Trabzon Büyükşehir Belediyesi ile Beşikdüzü Belediyesinin ortaklaşa düzenlediği ‘Ali Şükrü Bey’ konulu sempozyumu izledik. Birlik beraberliğe çok ihtiyacımızın olduğu şu dönemde ne yazık ki iktidar sahipleri çeşitli konularla gerilim oluşturmaya çalışıyor. Beşikdüzü’nde ‘Ali Şükrü Bey’ konulu sempozyumda konuşmacı akademisyenlerin anlatımlarında objektiflik ilkesine uymadıklarını, tarihte yaşanan olguları ilgili zaman dilimi içinde düşünerek yorumlamadıklarını gördük. Konuşmacı akademisyenler ne yazık ki siyasete alet olmuşlardır. Konuşmacı; Ali Şükrü Bey’in askerlikten istifa ettiğini ancak Balkan Savaşları (1912-1913) nedeniyle kabul edilmediğini, ardından tekrar istifa isteğinde bulunduğunu ve istifasının kabul edildiğini söylüyor. Nedense yüzbaşı iken istifa eden Ali Şükrü Bey’i binbaşılığa terfi ettiriyor. Dikkatinizi çekerim; yıl 1914, Birinci Dünya Savaşı başlamak üzere, Osmanlı Donanması’nın askere ihtiyacı yok muydu? Balkan Savaşlarında, 1.Dünya Savaşı’nda, Kurtuluş Savaşı’nda Ali Şükrü Bey cephelerde yok. İstifa etmiş, sivil hayatı tercih etmiş. 1920’de İstanbul İngilizlerce işgal edilmiş, İstanbul’daki Mebuslar Meclisi dağılmış. Mebuslardan bazıları severek Ali Şükrü Bey ise istemeyerek Ankara’ya gelmiş ve TBMM’ye katılmış. 27 Mart 1923’e kadar güya konuşmacının söylediğine göre yapıcı muhalefet yapmış. Ankara’da matbaa kurmuş. Tan gazetesini çıkarmış. Muhalefetini gazete yoluyla sürdürmüş. Konuşmacı akademisyen; 1920-1923 yıllarında padişahlıktan cumhuriyete geçiş döneminin sıkıntılarının yaşandığını, yine 30 Ağustos 1922’ye kadar Kurtuluş Savaşı’nın devam ettiğini bilmiyor mu? Mecliste yapılan sert muhalefetin ne amaçla yapıldığını bilmiyor mu? O dönem Meclis çalışmalarında Bakan Seçimi, İstiklal Mahkemeleri, Başkomutanlık Kanunu, Hak ve Hürriyetler konularında yapılan muhalefetin yerinde olduğunu söylüyor. O dönemin olağanüstü bir dönem olduğunu görmek istemiyor. Konuşmacı akademisyenler; siz şu Ergenekon Mahkemelerini, son 14 yılın Meclis çalışmalarını, insan hak ve hürriyetlerinde geldiğimiz noktayı anlatsanız çok daha iyi olurdu. Sayın konuşmacı; Mustafa Kemal Paşa’nın Osman Ağa için Giresun’da anıt yaptırdığını, Osman Ağa’nın çocuğuna ‘Babanız Cumhuriyetin banisidir’ dediğini söyleyerek Mustafa Kemal Paşa’ya ima yoluyla sitem etmektedir. Konuşmacı akademisyen; Osman Ağa’nın Balkan Savaşı’nda yaralanarak topal olduğunu, 1.Dünya Savaşı yıllarında Doğu Karadeniz Bölgesi’nde nasıl mücadele verdiğini, Giresun çevresinde Kuvayı Milliye önderi olduğunu, Kurtuluş Savaşı’nda cephede nasıl savaştığını, milis albay rütbesi ile ödüllendirildiğini, Ankara’da Meclis Muhafız Komutanlığı yaptığını, nasıl bir vatanperver olduğunu bilmiyor mu? Konuşmacı; belediye başkanlarına Ali Şükrü Bey için anıt yapılmasını tavsiye ediyor. Sayın konuşmacılar, ‘Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz.’ Bu yaklaşımlar yanlıştır. Tarihte üzücü bir olay yaşanmıştır. Bu olayda yalnız Ali Şükrü Bey ve Osman Ağa ölmemiştir. Bu olayda onlarca kişinin de öldüğü yazılmaktadır. Hepsine Allah’tan rahmet diliyoruz. Ayrım yapmıyoruz. Bu yarayı kaşımanın hiçbir faydası yoktur. Trabzonlusuyla Giresunlusuyla biz biriz. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı ve Beşikdüzü Belediye Başkanı asıl işleriyle ilgilenmelidir. Ali Şükrü Bey’in çocukluk yıllarının geçtiği Denizli Mahallesi’nin delik deşik olmuş yollarını onarmalı, halkı yetmeyen kuyu suyuna mahkûm etmemeli, tarihe mal olmuş olayları kaşıyarak halkın kafasını karıştırmamalıdır. Öküzün altında buzağı aramamalıdırlar. Kendilerinin bu makamlara gelmesinin yolunu açan cumhuriyetin kurucu kadrosuna, Atatürk ilke ve inkılaplarına, cumhuriyete daha çok sahip çıkmalıdırlar.”

günebakış - Hasan BAHADIR