Bu hikâyelerden kulüp kültürüne…

Trabzonspor kimlik ve bilincinin güçlendirilmesi için bir takım çalışmalar yapılması gerekiyor, onlardan biri de bu hikâyelerin yazılması.

Bu hikâyelerden kulüp kültürüne…
Bu hikâyelerden kulüp kültürüne… Admin
Advert

Aksal Yavuz ağabey, günebakış’taki köşesinde “Bir gün Trabzon’a geleceğim” başlığıyla çok ilginç bir yazı kaleme aldı. Yaşanmış bir hikâyeden yola çıkarak yazılmış bir yazı bu; ve varlığından güç aldığımız, ferahlık duyduğumuz bir Trabzonlu ve Trabzonsporlu olan Dr. Emre Cumhur Baykan’dan nakledilmiş.

Hikâyenin kahramanı Kırımlı bir Tatar ve hadise Demirperde rejiminin bütün haşmetiyle hüküm sürdüğü 1981 yılında geçiyor. Kahramanımız Kızılordu’da asker, Türk ve Müslüman. Söz konusu Demirperde yılları korkunç yıllar, kendi ifadesiyle İslam hakkında tek bildikleri şey Allah’a inanmak, yerine getirebildikleri tek ritüel de çocuklarını sünnet ettirebilmek. O da olursa ancak gizli gizli, bir yakalanırsanız çok ağır cezaları var.

Yazının tamamı günebakış arşivinde, okumayanların mutlaka okumasını tavsiye ederek biz de konu hakkındaki düşüncelerimizi yazıya dökelim istedik. Çok alakalı gibi görünmese de, Kırım Türklerini ihmâl ettiğimiz bir gerçektir. Yüz yıldır Balkanlar’a ağlıyoruz. Tamam, Balkanlar kaybedildiği takdirde ağlanacak kadar değerli bir toprak parçasıydı, kabul. Halen üzüldüğümüz ve hâlâ bir parçamız olarak gördüğümüz diğer eski topraklarımız gibi. Peki Kırım? Onun adını pek andığımız yok, farkında mısınız? Sebebi Viyana Kuşatması esnasında Kırım Hanı Giray’ın Osmanlı’ya “yanlış” yapması olmasın?

Bu çok önemli ama ayrı bir tartışma ve analiz konusu. Biz hikâyeden devam edelim. Bu hadise tam 35 sene önce vuku bulmuş ve biz yeni öğreniyoruz. Kim bilir daha nice güzel ve anlamlı hikâyeler var böyle, okuyup öğrendikçe bir yaşımıza daha gireceğimiz.

Trabzonspor kimlik ve bilincinin güçlendirilmesi için bir takım çalışmalar yapılması gerekiyor, onlardan biri de bu hikâyelerin yazılması. Yazılmasının yanında aynı zamanda okunması ve okutulması. Sabah akşam transfer gözlemek, iki topçuyla şampiyon olmayı hayal etmek ve ettirmek değil.

2013 Kongresi’nden birkaç ay sonra Sayın Muharrem Usta ile bir sohbetimizde “Kulüp kültürü inşa edilmesi gerektiğini” mümkün mertebe ayrıntılarıyla anlatmaya çalışmıştım. Bu konulardan bahsedildiğini ilk kez duyuyormuş gibi bir tepki vermişti. Şimdi Twitter’da Aksal ağabeyin yazısını övgü dolu sözlerle paylaştığını görüyorum, demek ki az zamanda çok ve büyük bir mesafe kat etmişiz.

Evet, bir kulüp kültürü inşa edilmeli. İnşa derken yanlış anlaşılmasın, sıfırdan yapmayacağız. Zaten çok büyük bir malzeme zenginliğimiz var ve mihrap yerinde duruyor. Biz var olanı ihya, olmayanı inşa edeceğiz. O zaman başarılı olmanın tanımı değişir ve daha sağlıklı bir nitelik kazanır. Yoksa her parlak transferde “şampiyon olacağız, lamı cimi yok!” diye zıplamaya takatimiz yetmez bir gün.

1981’de asker olduğuna göre bizim ağabey diyeceğimiz yaşta olmalı. Tatar ağabeyimizin Trabzon’a getirilme çalışmalarının başladığını memnuniyetle öğrendiğimizi aktaralım, sevgili Dr. Emre Cumhur Baykan ve Aksal Yavuz’a bir kez daha teşekkür ederek noktalayalım.

Trabzonspor Muharrem Usta Aksal Yavuz günebakış Emre Cumhur Baykan Kırım Tatar Dinamo Kiev
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg