Toplantıya İstanbul Barosu eski başkanı Muammer Aydın, Maltepe eski belediye başkanı Mustafa Zengin, Prof. Dr. Miktad Kadıoğlu, Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, gazeteci İdris Akyüz gibi Maçka ve Trabzon’un değerli isimleri de katıldı.
13 ay önce kurulan federasyonun bugüne kadar gerçekleştirdiği ve önümüzdeki dönem gerçekleştirmeyi planladığı faaliyetlerin anlatıldığı toplantıda tarihçi-eğitimci Ahmet Keskin Maçka tarihi hakkında kısa bir konuşma yaparken, Miktad Kadıoğlu da deprem konusunda çok değerli bilgiler verdi.
Enver Bahçekapılı’nın sunduğu programda mikrofona ilk olarak Federasyon Başkanı Veysel Birinci davet edildi. Birinci, 13 aylık zaman diliminde 16 toplantı gerçekleştirdiklerini, Mayıs ayında Maçka’da bir çalıştay düzenlediklerini, Trabzon ve Maçka’ya gezi organizasyonu yaptıklarını, 500 öğrenciye TEOG ve LYS sınavı öncesi kurs desteği verdiklerini, Maçka’dan 40 yetim öğrenciyi İstanbul’a getirip tarihi ve turistik yerleri gezdirdiklerini anlattıktan sonra önümüzdeki dönem için de şunları söyledi. “Tüm Maçka derneklerini federasyonumuz çatısı altında toplamak için çaba sarf edeceğiz. Derneği olmayan mahallelerimizin dernek kurmalarına yardımcı olacağız. Maçka’nın ünlü ve değerli isimlerini ziyaret edip federasyonumuzu anlatacağız. Mart ayı içinde bir halı saha turnuvası düzenleyeceğiz. Yıllık bir dergi için çalışmalarımız devam ediyor. Ramazan’da iftarımız olacak. Burs uygulamasını başlatacağız, bu konuda çalışıyoruz. İlçemizin bazı mahallelerinde açılmaya çalışılan taş ocaklarına müdahil olduk, konunun takipçisi olacağız. Ve nihayet Kasım ayı içinde bir geceyle final yapmayı düşünüyoruz”
Ruslar gitti de kurtulduk, yoksa…
Daha sonra kürsüye gelen tarihçi-eğitimci Ahmet Keskin, Maçka ve Trabzon tarihi hakkında kısa ama değerli bilgiler verdi. “Osmanlı refah ve zenginlik içindeyken bölgemizde Türkler ve diğer gayrı Müslimler (Rumlar) barış içinde yaşamışlar. Fakat Osmanlı zayıflayınca işler karışmış” diyen Keskin, daha sonra şöyle devam etti. “Zayıflık halka yansıyınca, Ahmet Yorgi’nin, Aleksi Mehmet’in gırtlağına yapışmış. Çeteleşmeler başlamış ve huzur bozulmuş. Rus işgali yıllarında bölgede işlenen cinayet ve katliamların çoğunu bu çeteler yapmıştır. Ruslar kalıcı olmak için gelmişler ve bölgeye yatırımlar yapmışlar. Ekim Devrimi sonrası işler değişince çekilmişler. Bizim kurtuluş dediğimiz bu hadisedir. Çekilmeseler kurtulma da olmayacaktı.
Maçka tarihinde çok fazla göç vardır. Fatih’in fethi, sonra atalarımızın gelişi, mübadele, 1929’da Of, Sürmene ve Çaykara’daki büyük selden sonra oralardan gelenler ilk aklımıza gelenler arasındadır.”
Marmara Depremi sadece bir kişiyi öldürdü
Son konuşmacı ise Miktad Kadıoğlu oldu. Miktad hoca, kendine özgü rahat ve esprili üslûbuyla özetle şunları söyledi. “Deprem hakkında toplum olarak çok az şey biliyoruz. Marmara’daki 174 km.’lik hat ya tek parça halinde kırılacak ya da iki parça halinde. İki parça halinde kırılsın diye dua ediyoruz. Her halükârda 7’nin üzerinde bir şiddetle deprem bekleniyor. Gölcük depremi gibi değil, ayakta bile duramayacaksınız. Bence deprem Türkiye’nin birinci derecede ulusal güvenlik meselesidir.
14 bin binanın yıkılacağı ön görülüyor. Her binanın başına bir arama kurtarma ekibi gelmeyecek, bu mümkün değil. İlk 72 saat tek başınıza olacaksınız. Bu sürede devlet yoktur, çünkü herkes afetzede olacak. Ölümlerin büyük bölümü ilk saatlerde oluyor. Hâlbuki küçük bilgi ve hazırlıklar hayat kurtarır. Herkes ilk yardım bilmelidir. Herkes deprem olduğu zaman dışarıdan yardım gelecek ve bizi kurtaracak diye bekliyor. O ilk anda gelmiyor.
Marmara Depremi sadece bir kişiyi öldürdü, o da sarsıntı esnasında açılan fay hattına düşen bekçi. Ondan başka herkesi binalar öldürdü, daha doğrusu o binaları yapanlar. Binalar çok çürük. Bizde bir kelepir anlayışı var. Fiyat ucuz olduktan sonra başka bir kritere bakmıyoruz. Eşyalar mutlaka sabitlenmelidir. Bu çok ama çok önemlidir, depremde çok hayat kurtarır”
Miktad Kadıoğlu, konuşmasının son bölümünde Japonların aldıkları önlemlerden örnekler vererek bizde güvenli yaşam kültürünün bulunmadığını söyledi.
Etkinlik delegelerin sohbeti ve horonla sona erdi.
