Merkezi İstanbul Yenisahra’da bulunan Trabzon Maçka Mataracı Mahallesi Kültür Ve Dayanışma Derneği, Maçka’daki mahallelerine yapılması planlanan taş ocağının açılmaması için kamuoyu oluşturmak amacıyla üyeleriyle bir araya gelerek bilgilendirme toplantısı yaptı. Toplantıya Maçka eski belediye başkanı Ertuğrul Genç, dernek başkanı Ali Uzun, dernek eski başkanı Özcan Mataracı, Yenisahra mahallesi eski muhtarı Şeref Uzun ve Mataracı Mahallesi’ne mensup dernek üyeleri katıldı.

Dernek eski başkanı Özcan Mataracı, “Taş ocağının ÇED raporu ve ruhsatları alınmış, faaliyete geçmeye hazırlanırken biz itiraz ettik ve ayağa kalktık. Trabzon’da gerekli girişimlerde bulunduk, İstanbul’da yaşayan Mataracı Mahallesi mensupları olarak hassasiyetimizi göstermek ve kamuoyunun dikkatini çekmeye yardımcı olmak amacıyla bir araya geldik. Bu yasalara aykırı bir girişimdir. Taş ocaklarının kara yolundan en az üç kilometre uzaklıkta olması lazım, hâlbuki bu taş ocağının uzaklığı 1750 metredir. İtiraz süresi için son 21 gün kalmıştır, biz de gerekli itirazı yaptık. İstanbul’un bütün ilçelerinde toplantılar yaparak hemşehrilerimizi bilgilendiriyoruz. Gerekirse otobüslerle Trabzon’a gideceğiz.”

Başkan Ali Uzun, “köylülerimizin bu girişimden haberleri bile yok. Karar oldubittiye getirilmiş gibi görünüyor. İşin içinde ciddi bir rant olduğunu düşünüyoruz. Biz gerekli hukuki girişimleri başlattık. Olayın gerçek yüzünün ortaya çıkmasını istiyoruz.” diye görüş ifade etti.

Kendisi de dernek üyesi ve Mataracı mahallesinden olan Yenisahra Mahallesi eski muhtarı Şeref Uzun da “Eğer halk yeteri kadar hassasiyet gösterirse kimse halka rağmen bir şey yapamaz. Zamanında burada (Yenisahra) bir beton santrali yapmak istediler. Fakat biz halkı topladık ve buna karşı çıktık, sonuçta santrali yaptırmadık” diyerek emsal gösterdi.

Toplantıda konuşma yapan Maçka eski belediye başkanı Ertuğrul Genç de konuyu geniş bir perspektiften ele alarak değerlendirmelerde bulundu. “Her ne kadar gurbette yaşıyorsak da döneceğimiz yer orasıdır, oralar bizim toprağımızdır. Bizi oraya bağlayan çok şey var. Atalarımız o topraklarda yatıyor. Bize emanet ettiler ve gittiler. Bölgemize yapılan bu taş ocakları, hidro elektrik santralları vs. eko sistemi bozmuştur. Avrupa’da yolda giderken taş ocağı göremezsiniz. Hepsi meskûn mahal dışındadır. Bunun maliyeti varsa karşılarsınız, nihayetinde vereceği zarardan büyük olamaz. Biliyorsunuz eskiden egzos gazı kontrolü yoktu, şimdi o da var. Aynı hassasiyet taş ocaklarında neden gösterilmiyor? Bu tozun tabiata vereceği zararın boyutları neden düşünülmüyor? Patlatılacak dinamitlerin vereceği zarar da cabası. Karadeniz su kaynakları bakımından sanıldığı gibi zengin bir bölge değildir. Özellikle yer altı suları çok fakirdir. Onlar da yüzey sularıyla beslenir. Yağmur suları çatlaklardan toprağın altına iner. Patlatılan her dinamit bu yolları bozacaktır” Ertuğrul Genç daha sonra eko-sistemle ilgili birçok çarpıcı örnek verdikten sonra Mataracı mahallesinin mücadelesinde destekçileri olduğunu bildirerek, “Bu siyasi bir mesele değildir. Aramızda her siyasi görüşten arkadaşımız vardır. Biz sadece yöremizin geleceği için endişeleniyor ve hassas olmaya çalışıyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.

Karadeniz Manşet