Bölgede yaşayan vatandaşlar yeni su kaynaklarının ortaya çıktığını ve yerleşim alanının hemen üst kesiminde ise insan girebilecek kadar yarılmalar oluştuğunu belirterek Atasu Barajı’nın toprak kaymalarını tetiklediğini öne sürmüşlerdi. Jeoloji, Jeofizik, Harita ve Kadastro, Çevre ve İnşaat Mühendisleri Odalarının teknik destek verdiği çalışma sonucu hazırlanan TMMOB’un raporunda ise çarpıcı sonuçlar ve önemli uyarılar çıktı.

HEYELAN RİSKİ ÇIPLAK GÖZLE GÖRÜLEBİLİYOR

Rapora göre heyelan riski taşıyan bölgede arazide birçok alanda bir metreye varan kayma, çökme ve akma şeklinde toprak hareketlerinin olduğu görülüyor. Bu hareketlerin sonucu olarak yerleşim yerlerinde çeşitli ölçekteki beton zemin ve duvarlarda da açılmalar, çökmeler, kırıklar istinat duvarlarında şişmeler ve yarıkların olduğu belirtilirken ayrıca üst kotlardan kopan kaya parçaları takip ediliyor. Diğer yandan yoğun yağış ile birlikte harekete geçmesi muhtemel kaya blokları tespit edildi.

BARAJ GÖLÜNDEN BÖLGEYE SU SIZINTISI OLABİLİR

Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Riskli bölgenin yaklaşık bir buçuk, iki kilometre güneyinde bulunan Atasu Baraj alanı ortalama 310 metrede, heyelan bölgesi ise yaklaşık 270 metredir. Bölgenin jeolojik yapısı göz önünde bulundurulduğunda baraj rezervuar alanından heyelan bölgesine doğru su sızıntısının olabileceğine ve bu durumun heyelanı tetikleyebileceğine yönelik ciddi kuşku taşınmaktadır. Çeşitli tarihlerde sızıntı takip edilmekle birlikte bu sızıntının barajdan kaynaklanıp kaynaklanmadığı bir dizi çalışma ile kesin olarak tespit edilmelidir.”

ACİLEN ÖNLEM ALINMALIDIR

TMMOB İl Koordinasyon Kurulu yaptığı açıklamada bölgenin çok ciddi heyelan tehlikesi taşıdığını belirtilerek, bu tehlikenin risklere dönüşmemesi (can ve mal kaybına) için bölgede daha detaylı ölçümlerin (sondajlar, yer inceleme ölçümleri, vb.) yapılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi ve bu önlemlerin ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğine işaret etti. Ayrıca baraj rezervuara alanında su tutma ve kaçırma özelliklerinin belirlenmesi, bölgede inşa edilen su iletim hatlarında sızıntının kontrol edilmesi, çeşitli deformasyon ölçülerinin yapılarak toprak hareketlerinin modellenmesi ve bu hareketlerin bahsi geçen diğer etkenlerle ilişkilendirilmesi gibi bir dizi ayrıntılı teknik çalışmalarının yapılması gerektiğini vurgulamaktadır.

Günebakış - Berkant PARLAK