Yeni Türkiye’de eski futbol düzeni mi olacak?

Her şey değilse bile çok şey düzelecekse, futbol da bunun dışında kalamazdı diye bir bilinçaltı benden başkalarında da oluştu mu bilmiyorum. Gerçi bu konuda herkesin kendi formasıyla yürüdüğü ortaklaşa darbe karşıtı gösteriden başka olumlu manada pek bir şey görememiş olsak da futbol toplum hayatında önemli bir yer tuttuğuna ve her geçen gün FETÖ merkezli futbol tartışmaları büyüdüğüne göre bir şeyler olmalı, bir şeyler değişmeliydi herhalde.

Yeni Türkiye’de eski futbol düzeni mi olacak?
Yeni Türkiye’de eski futbol düzeni mi olacak? Admin
Advert

15 Temmuz sonrası ülkede husule gelen olumlu hava doğal olarak geniş kesimleri sevinçli bir heyecana gark eyledi. Eskiden yolunda gitmeyen birçok şeyin bundan böyle düzeltilecek olduğu umudu yine aynı kesimleri kuşatmış durumda. Bu bize göre de boş bir umut değil, 15 Temmuz’un sarsıcılığı ve o günden bu yana seyreylediğimiz umumi manzara da farklı şeyler söylemiyordu.

Her şey değilse bile çok şey düzelecekse, futbol da bundan dışında kalamazdı diye bir bilinçaltı benden başkalarında da oluştu mu bilmiyorum. Gerçi bu konuda herkesin kendi formasıyla yürüdüğü ortaklaşa darbe karşıtı gösteriden başka olumlu manada pek bir şey görememiş olsak da futbol toplum hayatında önemli bir yer tuttuğuna ve her geçen gün FETÖ merkezli futbol tartışmaları büyüdüğüne göre bir şeyler olmalı, bir şeyler değişmeliydi herhalde.

Fakat geçen cuma akşamı İstanbul’da oynanan Trabzonspor-Bursaspor maçında hakemin tavırlarında biz eski Türkiye’yi gördük. İkisi ‘çok kolay’ penaltıdan, biri ofsayttan üç gol. Hazırlık maçıydı, skor çok önemli değildi, Trabzonspor ilk yarıda fena oynamadı vs. Hepsi kabul.

Tamam da, 15 Temmuz gecesi bir gerçeğin kâbusa en yakın halini yaşadık. Çok şükür, büyük bir belayı savuşturduk. En başta ifade ettiğimiz gibi, bu ciddi kırılmadan sonra birçok alanda bir takım güzelliklere şahit olmaya başladık, devam etmesini de can-ı gönülden diliyoruz. 15 Temmuz öncesi ülke futbolunun hal-i pür melâli hepimizin malumu değil miydi? Şike kamburu hâlâ sırtımızda. Bir türlü atamıyoruz, bir türlü kurtulamıyoruz ondan. Milli Takımın son Avrupa Şampiyonası’nda yaşattığı hüsranın altını çizmeye bile gerek görmüyorum.

Sadece bir hazırlık maçında verilen ‘tartışmalı’ hakem kararlarından dert yanmıyoruz. Aynı günün gecesi ne idüğü belirsiz bir mahlûk milyonların gözü önünde Trabzon’a, Trabzonlulara, Trabzonsporlulara ağzına geleni söyledi! Hemen ertesi günü başka iki büyük takım arasında oynanacak bir maç öncesi palalar, sopalar konuştu. Takım otobüsleri taş yağmurlarına tutuldu. Mahlûka Trabzonspor camiasından başka ses çıkaran olmadığı gibi, futbol anarşisini de derhal provokasyona bağlayıp işi altmışaltıya bağlayıverdiler! Benzer hadisenin yüzde biri Trabzon’da olsa kıyametler kopuyor bu ülkede…

Derken, Deniz Ateş Bitnel’in sahalara döneceği haberi geldi. Perde arkasını bilmiyoruz, belki de bir takım “müzakereler” sonucu bu dönüş gerçekleşmiştir ama biz gördüğümüze yorum yapmak durumundayız. O da pek hoş bir görüntü değil.

Bu ülkede -her zaman olduğu (!) gibi- birlik ve beraberliğe en fazla muhtaç olduğumuz bir süreçten geçiyoruz. 15 Temmuz öncesinin sosyo-psikolojik atmosferinin buna hiç müsait olmadığı artık kimsenin meçhulü değil. Yeni bir Türkiye kurulacak ya da ciddi bir restorasyon gerçekleşecekse, ülke futbolu da bundan bağımsız kalamaz, kalmamalı.

Yoksa o her daim muhtaç olduğumuz birlik ve beraberlik ne kadar gidersek gidelim bir türlü altından geçemediğimiz bir gökkuşağından başka bir şeye benzemez. Başka 15 Temmuz’lar yaşamayacağımızın garantisini de kimse veremez.

 

 

Trabzonspor 15 Temmuz Yeni Türkiye Eski Türkiye Faik Işık Deniz Ateş Bitnel
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg