Şalpazarı üzerine

Bugüne kadar devlet dairelerinde görev yaptığı halde işini savsaklayan, çalıştığı kurumun kuyusunu kazan, ülke bütünlüğünü zedeleyecek herhangi bir bırakın eylemi düşünce içinde bile olan bir Şalpazarlı ile karşılaşmadım. Yöre insanının misafirperverliği ve ağırbaşlılığı da kıskandıracak niteliktedir. Bugüne kadar hiç değişmeden bize kadar ulaşmış geçmişin kültürünü yansıtan eğlence ve giyim tarzı ile yaylacılık faaliyetlerindeki otantik yönler de görülmeye değer yörenin diğer başka özelliklerinden.

Şalpazarı üzerine
Şalpazarı üzerine Admin
Advert

Her zaman oralı olmaktan gurur duyduğum, Trabzon’un kendine özgü sakin ve şirin bir ilçesi Şalpazarı. Ülke sevdalılarının yatağı, Çepni kültürünün başkenti, ülkesini seven insanların mekânı ve sayamayacağım daha nice güzellikleri barındıran Anadolu’nun vadi arasına sıkışmış şirin bir coğrafyası. İlçenin coğrafyasının güzelliğine yöre sakinlerinin insani özelliklerinin de eşlik ediyor olması Şalpazarı’nda eşsiz bir harmoniyi de beraberinde getirmiştir. Bugüne kadar devlet dairelerinde görev yaptığı halde işini savsaklayan, çalıştığı kurumun kuyusunu kazan, ülke bütünlüğünü zedeleyecek herhangi bir bırakın eylemi düşünce içinde bile olan bir Şalpazarlı ile karşılaşmadım. Yöre insanının misafirperverliği ve ağırbaşlılığı da kıskandıracak niteliktedir. Bugüne kadar hiç değişmeden bize kadar ulaşmış geçmişin kültürünü yansıtan eğlence ve giyim tarzı ile yaylacılık faaliyetlerindeki otantik yönler de görülmeye değer yörenin diğer başka özelliklerinden. Dünyanın dört bir tarafında ilçedeki geçim kaynaklarındaki sınırlılıkların neden olduğu zorunlu göçün oluşturduğu binlerce Şalpazarlının da her gününü memleketine dair bir düş ve geçmişe ait bir hatıra meşgul etmektedir.

Bütün bu güzellikleri yanında geçim kaynaklarının sınırlı olması, başka memleketlerde dağların zirvelerine kadar asfalt yolların bir ağ gibi örüldüğü günümüzde, dünyanın bildiği ve tarihi bir misyonun da temsilcisi Kadırga Yaylası başta olmak üzere birçok köy ve yaylasının hala çukurlarla dolu, tozlarla kaplı toprak yollardan oluşması madalyonun diğer tarafı. Yöre insanının, beğenerek izlediğim ve takdir ettiğim en önemli değerlerinden olan yöreye özgü şenliklerde başkaca sorunları yokmuşçasına aldırmadan tüm enerjisini sonuna kadar tüketmesi de yöremize özgü diğer bir ironi.

Başta kalkınma ajansları olmak üzere ülkemizde kırsal kalkınmayı destekleyen kurum ve kuruluşlardan gerekli desteği alamayışları, göç eden yöre insanının bulundukları bölgelerde topluma yön vermekten uzak sessizlikleri, yöre insanının siyasetteki cılız sesleri, belli konumlara gelmiş Şalpazarlıların doğup büyüdükleri yöreye ve Şalpazarılıların da bu kişilere ilgisizlikleri ve yöre insanının kendi çocuklarından daha çok başkalarını takdir edici yaklaşımları... Bütün bu sıraladıklarım, yöredeki başta ekonomik olmak üzere birçok sorunun çözümsüz kalmasının nedenlerinden. Bununla birlikte asıl sorunun, yöre insanının ağırbaşlılığı ve uyumluluğunun kısmen de olsa  ilçe dışındaki yöneticiler tarafından suiistimal edilmesi olduğunu da düşünmekteyim. Zira bugüne kadar Şalpazarlının gücüne talip olanlar imkânların ve hizmetin bölüştürülmesini ve  etkili konumlara yetenekli Şalpazarlıların getirilmesini önermemişlerdir. Şalpazarlılar sürekli taşıtta yolcu olmaya talip olmuşlar, fakat taşıtın sürücüsü olmak hiç de akıllarına gelmemiş, getirilmemiştir.

Şalpazarlılar olarak yöremizin ve yöre insanımızın hak ettiği değerlerle buluşması için taşıtın sürücüsü olmanın çarelerini hep birlikte aramak gerek.

 

Prof. Dr. Ali Kandemir Şalpazarı
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg